Abstract
Türk mimarisinde Osmanlı Dönemi en belirgin ve en yüksek dönemdir. Osmanlılar Orta-Asya kültürleriyle, yerleştikleri Ana- dolu topraklarında daha önce yer almış uygarlıklardan da ilham alarak eserler sunmuşlardır, İstanbul, uzun müddet payitaht olması hasebiyle padişahlar hanedan mensupları, devlet adamları ve hayırseverlerin yaptırdıkları mimari şaheserlerden en fazla pay alan yegane şehir olma özelliğine sahiptir. İstanbul’un Osmanlı dönemi mimari yapılarının tarihlerini, yaptıranlarını, hazirelerinde gömülü olanları ve hatta mescitlere minber koydurarak cuma namazı kılınmasını sağlayan hayır sahiplerini bize bildiren kaynak da "Ha aikat-til Cevami" adli kitaptır.
Osmanlı mimarisini araştırmak arşivlere eğilmekle mümkün olacaktır, Bu konuda öncülük edenlerden biri merhum İhsan Erzi Beyefendi'dir, kendisi şimdiye kadar hakkıyla ele alınamayan "Hadikat-Ul Cevami"yi,ele alarak kısmen de olsa güzel bir çalışma ortaya koymuştur, Eski yazı olduğundan dolayı bazı araştırıcılar tarafından dikkate alınamayan veya yanlış anlama yol açan bir çok kitap bulunmaktadır. Bu düşünceyle binaen başlangıçta bu eseri günümüz Türkçesine çevirmeyi uygun buldum, bu çalışma tamamıyla sona ermemiştir, bundan sonraki aşamada bu eserin edisyon kritiğini yaparak çalışmalarımı devam ettirmeyi düşünüyorum.
Bu çalışmalarım sırasında bana her yeniden yardimc1 olan değerli hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Zeki Sönmez'e minnettarım.