Abstract
İmparatorluktan ulus-devlete geçiş süreci, yerel kongre iktidarlarının Sivas Kongresi'nde ulusal kongre iktidarına dönüştürülmesinden sonra başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Cumhuriyet rejiminin kabulüyle siyasal platforma tamamlanır. Misak-ı Millî sınırları içindeki devletin korunması ve güçlendirilmesi, devlet merkezli bir toplum tasarımını öngördüğünden, korporatizm diğer bir deyişle, 'imtiyazsız ve kaynaşmış' bir toplum oluşturma düşüncesi de kültürel platformda söz konusu olur. Bu bağlamda kültür politikasının çerçevesi devletin bekası esasına göre çizilir. Devletin bekası esasını temel alan kültür politikasının kodlarını oluşturan milliyetçilik ve çağdaşlaşma ilkeleri de içeriklerini devletin denetiminde homojen bir toplum oluşturma doğrultusunda belirler. Kültür politikası sanat etkileşimi bağlamında, Cumhuriyet' in kuruluş yıllarından itibaren sanat, çağdaşlaşmayı sağlayacak devrimlerin gerçekleştirilip, halka benimsetilmesi işlevini yüklenmiştir. İdeolojiyi görselleştiren resim sanatı genelde figüratif resmi ön plana çıkarttığı gibi, klasik-akademik anlatım tarzına yönelir. Ancak kültür politikasının bir uzantısı olan yurt dışı eğitim, içerik olarak yerel, form olarak modern yaklaşımı resim sanatına getirir. Kültür politikasının resim sanatının gelişmesinde ve yaygınlaştınlmasındaki katkıları devlet desteği kapsamında söz konusu olur. Sanatı destekleyecek kesim olmaması nedeniyle zorunlu olan devlet desteği, yurt içi-dışı eğitim, sergiler düzenleme, düzenlenen sergilerden yapıt satın alma, sanatçıları ödüllendirme gibi hususlarda söz konusu olur.