Abstract
Süleyman Nazif, devrin diğer edebiyatçıları arasında kişiliği, hal ve hareketleri ve bu yıllarda kaleme aldığı yazıları ile başkalarına benzemeyen; dostlarına bile zaman zaman tepeden bakan; pervasız nükte ve hicivleri, daha doğrusu zaman zaman heyecanlı, bazan ironik tavrıyla nevi şahsına münhasır farklı bir şahsiyettir. Burada onun, özellikle II. Meşrutiyet'ten sonraki uygun ortamda daha geniş bir sahada yayılma imkânı bulan, yaygın tabiriyle milliyetçilik adı altında Türkçülük-Turancılık meselesi etrafında, Ağaoğlu Ahmed, Ziya Gökalp ve Sâmih Rifat gibi devrin önde gelen Türkçülerine karşı bu konu çerçevesinde görüşlerini ele almaya çalışacağım
Süleyman Nazif is a unigue personality who doesn’t resemble the others in respect to his personality, behaviours and his writings that the wrote in those years and who sometimes looks down upon even his friends with his reckless with actually from to time excitedly and ironic behaviours among the other men of literature of The Second Constituonal period. Here I’m going to handle his opinion about which under the name of nationalism as part of Turkism and pan-turkism matter, especially after in the backdrop larger area against such as Ağaoğlu Ahmed, Ziya Gökalp and Samih Rifat who was tne idol of Turkism in that age