Abstract
Kadınların politik yaşamda hak ettikleri yeri elde etmeleri için verecekleri mücadele, hem bireysel varoluşlarının biçimine, hem de aynı zamanda içinde yaşadıkları toplumun kalıplaşmış değer yargılarına karşı olacaktır. Kadınların varoluş mücadelesi aslında onlar adına toplumun tanımladığı 'kadın' imajının sarsılması demektir. Politik alanın erkek yoğun görünümünü bozan ve kadın sorunlarım bu alana taşıyan, onların varoluşları da belli mücadeleler sonrasında gerçekleşebilmiştir. Bütn dünyadaki kadınlar bu mücadeleleri vermişler ve halen de vermektedirler. Bu çalışmada, 1980 sonrası Türkiye'de, politik alanda kadınların varoluşlarının niteliğinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında kadın sorunlarının çözümüne ilişkin devlet politikalarında ve sivil kadın hareketinde atılan olumlu adımlar incelenmiştir. İnceleme yapılırken, öncelikle kadınların politik alanda genel tanımlanmalarına karşı geliştirilen feminist eleştiriler üzerinde durulmuş, kadın bakış açısıyla sürdürülen mücadelelere yer verilmiştir. 1980 öncesi Türk politik yasanımda kadınların kendi isterleri doğrultusundaki mücadeleleri, çalışmanın başlangıç aşamasını oluşturmuştur. Tarihsel geçmişin izlerinin kadının politik mücadelesindeki etkileri irdelenmeye çalışılmıştır. Çalışmada, özellikle 1980 sonrası meclislerde kadın politikasına ilişkin konuların gündeme geldiğinden, beş yasama dönemi boyunca kadın ve bazı erkek milletvekillerinin üzerinde durdukları kadın konularının neler olduğu ve bu yöndeki gelişmelerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgular, kadınların politik yaşamın erkeksiliği karşısında programlı hareket etmesi gerektiğini göstermiştir.