Abstract
Teknolojik gelismelerin isiginda bilgi gagi olarak adlandinlan 21. yüzyila ayak basan insanoglunun yeryüzündeki geçmisi; genellikle yer ve zaman gösterilerek yapilan tarih arastirmalarina dayanarak yazil belgeler seklinde kayit edilir. Yazil kültürün olmadig dönemlerde insanlar arasindaki iletisim ve toplumsal yapinin isleyisi sözlü kültür sayesinde saglanmistir. Sözlü kültürün egemen oldugu dönemlerde toplumsal iliskiler ve toplumsal düzendeki bilgi akisi toplumsal bellek diyebilecegimiz sözlü iletisim sayesinde saglanmistir.
Yazinin bulunusundan günümüze hizli ve genis telekomünikasyon aginin
etkisinde degisimler yasayan sözlü kültürün etkisi ve önemi gün geçtikçe
azalmaktadir. Sanata ve özellikle edebiyata kaynaklik eden sözlü kültürün,
masal, anlati, destan agit vb. ögeleri günümüzde gok farkl yapiya
bürünmekte
ve bunlarin aktancisi durumunda olan bilge, ozan ,hikaye anlaticilgi gelenegi de kaybolmakla karsi karsiyadir.
Sözlü kültürün etkisini sürdürdügü Dogu ve Güneydog Anadolu Bölgelerimize gok köklü bir geçmisi olan hikaye anlaticiligi olarak dengbejlik gelenegi günümüzde o k az sayida temsilcisiyle yasamaya devam etmektedir. Bu calisma gemis kusaklardan aldiklars halk hikayeleri, masal, destan vb. yaninda tanik olduklar olaylar gözlemleyerek dinleyicilerine kendilerine has bir slupla, manzum ve düz anlatimla aktaran hikaye anlaticiligi gelenegi olan, "dengbejlik" kurumunun zelliklerini ve islevini tantmays amaçlamaktadir. Calismam süresince her türlü fedakarligi gösteren danismanim Doç. Dr. Meral ÖZBEK' e, önerileri ile yardimc olan Türk Dili Edebiyati Bölümü Ögretim üyesi arkadasim Dr. Muharrem KAYA, Sosyoloji Bölümü Yrd. Doç. Dr. Aylin DIKMEN ve Arkadasim Efe ARIK' bana verdikleri destekten dolays tesekkür ederim.
Aynca bölgede ve degisik sehirlerde bana gösterdikleri hosgörü ve misafirperver ve sicak ilgiden ve yardimlarindan dolayi bütün dengbejlere sonsuz tesekkür ve saygilar.