Abstract
Aracılık ve ılımlılık analiz çalışmaları sosyoloji ve psikoloji alanlarında oldukça yaygın kullanılmaktadır. Veri bilimi ve istatistik alanındaki gelişmeler çeşitli alanlarda yapılan istatistiksel araştırmaların ve hipotezlerin test edilmelerini oldukça kolaylaştırmıştır. Dünyada hala etkisini sürdüren Covid-19 olarak adlandırılan bulaşıcı bir hastalık pandemisi devam etmektedir. Global olarak Covid-19'un fiziksel sağlık üzerindeki etkilerine odaklanılmış olsa da bu hastalığın psikolojik sağlık üzerindeki etkileri inkâr edilemez. Bu tez çalışmasında aracılık ve ılımlılık modelleriyle Covid-19 korkusu ile Covid-19'un yaşam kalitesine etkisi arasındaki ilişkide Covid-19 psikolojik sıkıntının aracılık etkisi ve bireylerdeki pozitif tutumun ılımlaştırıcı rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada değişkenler arasındaki ilişkiyi ölçebilmek için 18 ile 90 yaş arasındaki yetişkin 403 kişiye çevirimiçi ortamda anket uygulanmıştır. Verileri toplamak için katılımcılardan yaş, cinsiyet, iş durumu ve eğitim durumu gibi demografik bilgiler alınmıştır. Katılımcılara Pozitiflik Ölçeği (2012), Covid-19 Korkusu Ölçeği (2020), Covid-19 Psikolojik Sıkıntı Ölçeği (2020) ve Covid-19'un Yaşam Kalitesine Etkisi Ölçeği (2020) uygulanmıştır. Çalışma verilerinin analizi SPSS 22 paket programı ve Microsoft Power BI kullanılarak yapılmıştır. Araştırmaya konu olan modelin analizini yapmak için Hayes'in (2013) SPSS için geliştirdiği Process Makro eklentisi kullanılmıştır. Process Makro'da Model 5 analizi esas alınmıştır. Model 5 analizi sonucu daha önce anlamlı bulunan Covid-19 korkusu ile Covid-19'un yaşam kalitesine etkisi arasındaki ilişki anlamını yitirmiştir. Bu ilişkide Covid-19 psikolojik sıkıntının aracılık etkisi ve pozitifliğin ılımlaştırıcı rolü istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.