Abstract
Sanat ve politika insanlık tarihi boyunca var olmuş iki önemli kavramdır. Temelde zıt oldukları düşünülen bu kavramlar birbirlerinden beslenerek, etkilenerek, kimi zaman yan yana, çoğu zaman karşı karşıya kalmıştır, kalmaktadır. Antik çağlarda savaşların sadece zaferlerden oluştuğu, yenilenlerin, ölü bedenlerin resmedilmediği masalsı betimlemeler yapılmıştır; kahramanlara bir övgü niteliğinde olan bu resimler bize güçlü olan uygarlıkları, komutanları, kahramanları tanıtmış, kaybeden ya da ölenlerin trajedisini göstermemiştir. Kilisenin ve burjuva sınıfın belirlediği sınırlar doğrultusunda şekillenen klasik sanat sınırları 18. Yüzyılda değişmeye başlamıştır. Sanatın yüceltildiği, estetik kavramının ortaya çıktığı, "sanat için sanat"ın yapıldığı bu dönemde, yapıt bir şey anlatmak zorunda olmamış ve bu bağlamda sanatçıyı özgürleştirmiştir. Eleştirel yaklaşım ve sorgulama, özgür düşünen sanatçıyı ve yaklaşımını da etkilemiştir. Goya, tam da bu dönemin en belirgin örnek sanatçılarından olmuştur. Savaşın karanlık yüzünü gösteren, eleştiren sanatçı bunu halkla paylaşarak bilinçlendirme yolunu tercih etmiş, yaptığı "Savaşın Felaketleri" serisi dönemini ve sonrasını etkilemiştir. Sanatçının muhalif tavrının ortaya çıkması ardı ardına farklı tarzları ve sanat akımlarının da çıkışını sağlamıştır. İkinci bölümde ele alınan sanatçıyı etkileyen olaylara bağlı olarak çeşitlilik gösteren üsluplar özellikle Avangard hareket ile kırılma göstermiştir. Sanatçıların tüm klasik sanat kurallarına karşı çıkarak, akademiyi ve her türlü yaptırımı reddettikleri bu hareket yenilikçi, cesur, muhalif tavrı da beraberinde getirmiştir. Aynı fikri savunan sanatçılar bir araya gelerek düşünce ve hedeflerini manifestolar halinde ortaya koymuşlardır. Üçüncü bölümde, postmodern kavramı ve getirdiği yenilikler incelenmiştir. Eklektik bir bakış açısının temsili olan postmodern kavramı, sanat eserinin nesnesinden kopup sürecin, eylemin ve düşüncenin ön plana çıktığı örnekleri içinde barındırmaktadır. Aktivizm ve artivizmin gelişim süreci de bu başlık altında ele alınmıştır. Kadın hakları, cinsel seçim özgürlüğü, ırkçılık karşıtı, etnik köken gibi sorunlar sanat eserinin birer parçası haline gelmiştir. Sanat eseri, galeriden ve elitist konumdan uzaklaşıp sokağa ve topluma daha yakın olmaya başlamıştır. Aktivizm sanatla birleşerek etkili örneklere ve artivizm kavramının doğuşuna sebep olmuştur. Artvisit seramik sanatçılarının savundukları, karşı durdukları ya da hayal ettiklerini gerçekleştirmek adına seramiği malzeme olarak seçmelerinin sebepleri incelenmiştir. Çağdaş seramik sanatına öncelik verilmiştir zira günümüz sanatçılarına ve öğrencilerine ilham kaynağı olması amaçlanmıştır. Topluma ulaşmak, eğitimin bir parçası haline getirerek dünyayı daha adil ve güzel bir yer haline getirme arzusu taşıyan sanatçıların amaçları, uygulama biçimleri, süreci incelenmiş ve sonuç bölümünde çıkarımlar yapılarak eleştiri ve öneriler getirilmiştir.