Abstract
Bugün dijital kameraların gelişimi ile meydana gelen üretim sahasında,
görüntüyü yapım aşamasında elde etmek kadar sonrasında kurgulamak ve saklamak
da önemli bir yer tutmaktadır. Kurgusal bir hikayenin anlatımında dramaturjiyi doğru
biçimde düzenlemek, belgesel bir projede ise kronolojiyi ve bilgileri doğru aktarmak
adına kurgu önemli bir yer tutmaktadır.
Bu iletişim sorununu imgelem farklılıklarıyla beraber körükleyen bir başka
durum ise, izleyicinin dikkatini perde üzerinde peşi sıra gelen birçok görüntü
arasından sadece seçebileceği ve entellektüel seviyesine göre tercih edeceği belli
noktalara yöneltebilecek olmasıdır. Çünkü sinema peşpeşe gelen fotoğraflardan
oluştuğu için dikkatin tek bir noktada odaklanması oldukça zordur. Nesnel bir
değerlendirme ancak ortak bir film diline hakim olarak yapılabilir. Ne kadar dinamik
ya da karmaşık olursa olsun bir tablonun karşısında dikkatimizi toplayıp kendimizi
resme vererek okumasını yapabiliriz. Ancak aynı şey sinema filminde mümkün
değildir. Yönetmen, görüntü yönetmeni ve editör, durumun farkındadır. Özellikle
yönetmen bu akıp giden, peşi sıra gelen, birbirinden farklı karelerin arasından,
anlattığı hikayeye uygun, onu daha çarpıcı hale getirecek, izleyicinin
konsantrasyonunu toplayabilecek ve hikayesini görsel yoldan en iyi biçimde ifade
edebilecek görüntüyü arar.
Bu noktada yönetmenin kafasındakileri en iyi ifade edebilecek kişi olarak
görüntü yönetmeni akla gelse de, yapım aşaması sonrasında elde edilen görüntüleri
seçecek ve bu görüntüleri en uygun biçimde, birbirini takip edecek ve bir anlam
oluşturabilecek seviyede tek tek bir araya getiren "Kurgu" aşaması devreye girer.
Yönetmen, senaryonun içeriğini, gidişatını ve atmosferini belirlerken, görüntünün
içeriğini tespit edecek kişi olan görüntü yönetmeni, peşi gelen fotoğrafları, ışık,
kompozisyon ve kamera hareketleri çerçevesinde düzenler. Ancak editör, kurgu yolu
ile bu görüntülerden bazılarını detaylı biçimde vurgulayarak hikayenin anlatımını
şekillendirir ve izleyicinin konsantrasyonunu belli bir noktada toplar. Dolayısıyla
kurgu, yönetmenlik ve görüntü yönetmenliği kadar, birçok kuramcı tarafından
sinemanın en önemli yapıtaşlarından biri olarak kabul görmüştür.
Son olarak, bu projenin hazırlanması sırasında yardımlarını esirgemeyen
çalışma arkadaşım ve eşim Dr. Öğr. Üyesi Ebru Ceren Uzun UYSAL'a ve Babam ve
ilk öğretmenim Prof. Ömer Saydam UYSAL başta olmak üzere tüm aileme, aynı
zamanda projenin tasarım aşamasından sonuna kadar her türlü teknik imkanı sağlayan
çalışma arkadaşım Uzman Sabri Engin Ayıtkan'a, ayrıca proje ekibinde yer alan
çalışma arkadaşlarım Arş. Gör. Elçin ACUN ve Arş. Gör. Mert Çağıl TÜRKAY'a
teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.
Doç. Tuna UYSAL
İstanbul, Ekim 2020