Abstract
Projenin konusunu ve uygulama alanını oluşturan Karantina adası arkeolojik açıdan Klazomenai’nin tarihçesinde önem bir yer tuttuğu kadar Urla’nın yakın tarihi açısından da önemli bir yerdir. Bugün Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde olan ada üzerinde 18. yüzyılda salgın hastalıklara karşı korunma ve önlem almaya yönelik karantina amaçlı kullanılan tahaffuzhane yapıları ile 1970’li yıllarda inşa edilen eski Urla Kemik Hastanesi binaları bulunur. 1921-22, 1987-90 ve 2011-2013 yıllarında uzun aralıklarla gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalara ait kazı alanları adanın özellikle Kuzey ucunda yer almaktadır. 1921-22 yıllarında Klazomenai antik yerleşiminin ilk hafiri olan G.P. Oikonomos tarafından Doğu kıyıda Roma dönemine ait yapıların temelleri açığa çıkarılmış bu yapılardan biri tümüyle kazılmış ve taban mozaiği açığa çıkarılmıştır. 1987-90 yıllarında ise Prof.Dr. Güven Bakır’ın kazı başkanlığında çalışan bir ekip Batı kıyıya yakın alanda Hellenistik döneme ait peristil bir ev, su sistemlerine ait alanların kazılarını gerçekleştirmişlerdir. 2011-2013 yılı çalışmaları ise Prof. Dr. Yaşar E. Ersoy’un başkanlığında bir ekip tarafından Kuzeyde doğal bir eğime ve kavise sahip alanda gerçekleştirilmiş, burada Hellenistik döneme ait bir tiyatro yapısının iskeleti ortaya çıkarılmıştır. Klazomenai antik yerleşiminin pek çok yapısının ve kamusal binasının üst yapısının korunmayışının nedeni geç Antikçağ ve Osmanlı dönemi boyunca bu alandan taş alınmış olması bu yapı taşlarının Bizans dönemi yerleşimi olan Gülbahçe, Güzelbahçe ve Urla merkeze hatta bir rivayete göre Osmanlı döneminde İstanbul’a dahi taşınmış olmasıdır. Bu rivayetlere ilişkin kesin tarih ve olayların belirlenmesi amacı ile arşiv çalışmalarının gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Ancak kuşkusuz adadaki tiyatro ve diğer kamu yapılarının iyi korunmamış olması da bu durumdan kaynaklanmaktadır. 2011-2013 araştırmaları kapsamında ayrıca Hellenistik döneme tarihlenen bir açık hava kutsal alanı açığa çıkarılmıştır. Bunların dışında adanın kuzeyinde yüksek bir noktada tapınak olması muhtemel bir yapının temelleri, güneyde adanın anakaraya yakın kısmında kutsal alan olarak kullanılmış bir ayazma, Roma dönemine ait villa temelleri ve Batı kıyıda deniz seviyesinde seramik fırınları yer almaktadır. Ada 18. Yüzyılda karantina amaçlı kullanılmadan önce Yolluca, ondan önce de antik dönemde Marathousa adını taşımıştır.