Abstract
Bu çalışmada geçmiş dönem üsluplarından referans ve ilham alma bağlamında Barok ve Neo Klasisizm akımlarının üslup özellikleri, karşıtlıkları, Batı resminde günümüze kadar olan biçimsel etkileri ve ele alınma biçimleri incelenmiştir. Rönesans döneminin akılcılığına karşı daha duygusal ve dramatik bir üslup olan Barok, izliyeciyi tabloda gösterdiği sahneyle kendisini özdeşleştirmesi için duygulara hitab etmek üzere gelişmiştir. Rokoko döneminde Barok'un formları hafifleyerek zarifleşmiştir. Antik Yunan Uygarlığında doğan ve Rönesans'ta tekrar canlanan akılcı Klasisizm ise Barok'un gösterişine, görkemine ve abartısına karşıt olarak 18.yy'ın ikinci yarısında yeniden canlanmıştır ve 19.yy'ın ikinci yarısında akademik bir durgunluğa dönüşmüştür. 1860'larda başlayıp 1960'lara kadar Batı sanatına egemen olan modern sanat anlayışı ile birlikte geçmiş dönem üslupları geri anlayışlar olarak kabul edilmesine rağmen modern dönemde de, kimi sanatçıların Klasisist bir anlayışa yöneldikleri görülmüştür. Modernizm ile birlikte soyut üslupların gelişmesiyle figür resmi geriye itilmiştir. 1980'lerde postmodern dönemde geleneksel yöntemlere dayalı figür resminin geri gelmesiyle Barok ve Neo Klasisizm gibi dönemsel üslupların günümüze kadar bireysel olarak değişen yaklaşımlarda yeniden ele alındığı görülmüştür. Eser metninin sonunda yer alan kendi çalışmalarımda ise iç dünyadaki bir duyguyu insan figürüyle bütünleştirerek anıtsal bir biçim anlayışıyla ortaya koymak amaçlanmıştır. Barok ve Neo Klasisizm akımlarının ortaya koydukları anıtsal form anlayışından ve biçimsel özelliklerinden etkilenerek, figürde idealizasyonla ve hacim kütle değerelerini vurgulayacak dramatik ışıkla anıtsal bir biçim anlayışı ortaya konmuştur.