Abstract
Bu tez çalışması, Türkiye'de kadınların tıbbi tanı almada yaşadıkları güçlükleri ve kadınların acılarının/hastalık semptomlarının gerek doktorlar gerekse yakın çevreleri tarafından hafifsenmesi deneyimlerini kadınların anlatılarını merkeze alarak ve onları "bilen özneler" olarak konumlandırarak araştırmaktadır. Kadınların klinik araştırmalara erkeklere nazaran daha az dahil edilmesi, dolayısıyla sağlıklı ve hasta bedene, tanı ve tedavi sürecine dair bilgilerin çoğunlukla erkek bedeninden elde edilmesiyle oluşan bilgi ve güven açığının tanı sürecindeki yeri tartışılmaktadır. Feminist bakış açısı ve yöntem ile yürütülen bu araştırma nesnel, genellenebilir bilgilere ulaşmaktan ziyade, kadınların biricik deneyimlerini ortaya çıkarmayı, ayrıca tanı alma sürecinde cinsiyetin yanı sıra sınıfsal konum ve etnik köken gibi diğer faktörlerin etkisini soruşturmayı hedeflemektedir. Bu çalışma ile feminist literatür, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve medikal sosyoloji alanına katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Çalışma, niteliksel araştırma yöntemlerinden derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak bir saha araştırması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Videokonferans platformu Zoom üzerinden, akut ve kronik, fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar yaşamış/halen yaşayan nörotipik ve nöroçeşitli yirmi kadın ile görüşülmüştür. Yapılan görüşmeler kaydedilerek sonrasında deşifre edilmiştir. Kadınlar söyledikleri kadar acı çekmiyor oldukları, acılarını abarttıkları, fiziksel yakınmalarının aslında psikolojik olduğu, ilgi çekmeye çalıştıkları, hastalık hastası oldukları gibi kalıp yargılarla karşılaşmaktadırlar. Bu kalıp yargılar kadınların acı (ile) yaşamalarına sebep olmakta ve olumsuz deneyimlerine rağmen tanı alabilmek için ısrarcı olmalarını gerektirmektedir.