Mimar Sinan Fine Arts University Institutional Repository
DSpace@MSGSÜ digitally stores academic resources such as books, articles, dissertations, bulletins, reports, research data published directly or indirectly by Mimar Sinan Fine Arts University in international standarts, helps track the academic performance of the university, provides long term preservation for resources and makes publications available to Open Access in accordance with their copyright to increase the effect of publications.Search MSGSÜ
Cami avlularına ilişkin mekân okumaları: Üsküdar Mihrimah Sultan ve Atik Valide Külliyeleri örneği
Abstract
Mekân ancak insanla var olur; geçmiş hatıralar, şu anki deneyimler ve gelecek kullanım senaryolarıyla mekân üst üste biner ve tarih boyunca ancak bu şekilde yaşar. Bu yüzden bir kent mekânını okumak demek; kenti deneyimleyen insanların anılarını, eylemlerini, davranışlarını ve duygularını yani ilişkiler ağını okumaya çalışmaktır. Bu tez çalışmasında mimarlığı kuran, biçimlendiren, hem nesnesi hem öznesi olan insan faktörü; "alelade olanı görünür kılmak" ve sürekli değişen kent içerisinde "sürekliliğin anahtarını" keşfetmek amacıyla kamusal yaşam ve gündelik hayat ekseninde Jan Gehl metodolojisi ile kentsel açık mekân olan külliye cami avluları üzerinden incelemeye tabi tutulmaktadır. Tezin ilk bölümü olan Kavramsal Arka Plan'da öncelikle tarih boyunca kentlerin toplumsal, siyasi, politik, ekonomik, teknolojik gibi çok katmanlı faktörlerden etkilenerek sürekli değişim ve dönüşüm geçirdiği gözler önüne serilmektedir. Avrupa ve Amerika kentlerinin bu değişen ilişkiler yumağında yeni arayışlara öncülük eden kuramcılara ve çalışmalarına yer verilmişir. Bu öncü çalışmalar içinde Jane Jacobs'ın kentsel açık alanlardaki meydan, kaldırım ve sokağa yaklaşımı ve sonrasında ondan aldığı bayrağı devam ettiren ve yaklaşımlarını sistemAtik bir zemine oturtup metodolojik yaklaşımlar geliştiren Jan Gehl'in çalışmaları ile konu derinleştirilmektedir. Daha sonra dünyada meydana gelen değişim süreçlerinden etkilenen Türkiye coğrafyasında en devingen kent olan İstanbul'daki değişimlere değinilmektedir. Kentsel mekânın bir unsuru olan iç /dış, açık / kapalı, dolu/boş gibi mekânsal ikilikleri aynı anda bünyesinde barındıran kentsel arayüzler olarak avlular bu noktada konuya dahil olmaktadır. Batı dünyasındaki meydanların Osmanlı'daki kentsel açık alan karşılığına denk gelen külliye cami avluları kent sahnesinde, mekânsal ve gündelik yaşam sürekliliğini sağlamış kamusal hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkmaktadırlar. Külliye cami avluları hem kendileri kent-kamusal yaşam-gündelik hayat üçgeni arasında bir ara kesit olmasıyla hem de temas alanlarında bulundurduğu farklı ara mekânlarla farklı mekân deneyimi ve eylem çeşitliliği yaratması açısından kamusal yaşamı destekleyen mekânsal kalitesi yüksek tarih boyunca canlı kalmış kentsel açık mekânlardır. Bu kamusal açık mekânlar, hem inşa edildiği zamandan bu yana aktif olarak kullanılmakta bu sebeple de bünyesinde pek çok yaşanmışlık barındırmakta; hem de çağa ve çağın insanının farklılaşan eylemlerine ayak uydurabilmiş bir esnekliğe sahip olmasıyla yapılan her yeniden okumada bize yeni keşif alanları sunmaktadır. Bu noktada tezdeki birbirinde bağımsız görünen kavramları buluşturmak üzere, Jan Gehl'in kentsel açık mekânlar için sunduğu kamusal yaşamı destekleyen mekân kalitesi faktörlerindeki "fırsatlar yaratan alanlar"ın, "eşik mekânlar"a karşılık geldiği hipotezi ortaya konulmaktadır. Alan çalışmasının anlatıldığı bölüme geçilmeden önce bu eşik/fırsat mekânların bünyesinde barındırığı potansiyeller, kamusal yaşamın sürekliliğinin anahtarını sunduğu savıyla birlikte Kavramsal Arka planın bölüm değerlendirmesi yapılmaktadır. Seçili Külliyelerin Cami Avluları Üzerinden Mekân Okuması adlı bölüm, gözlem alanı olarak seçilen Üsküdar Mihrimah Sultan ve Atik Valide Sultan Külliyeleri cami avlularının tarihsel, mekânsal, gündelik hayat pratikleri üzerinden Jan Gehl'in metodolojisi ile çok boyutu mekân okumalarının yapıldığı bölümdür. Her iki avlunun da kentle ve çevresiyle kurduğu ilişki biçimi, yer aldığı topoğrafya, barındırdığı farklı ara mekânlar; avlu mekânını deneyimleyen insanların eylemlerine yansımış ve mekân deneyimi bu sayede çeşitlenmiştir. İçinde yapılan etkinlikler, seramoniler değişse bile 500 sene önce inşa edilen bu yapıların hala yoğun bir şekilde kullanılması kamusal yaşantının sürekliliğinin bir kanıtıdır. Bu avlular mekânsal kalitesinin yüksek olmasının yanı sıra eşik mekân silsilesinden oluşmuş olan bu çoklu temas alanları/fırsat mekânları sayesinde zamana ayak uydurabilmiş ve kullanıcının değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmiştir. Bölüm sonunda bu iki avlunun benzerlik ve farklılıklarına yer verilip kentsel açık alan mekân kaliteleri Jan Gehl metodolojisi üzerinden değerlendirililerek çıkarımlar yapılmaktadır. Yapılan gözlemler ve değerlendirmeler sonucu çevresel bağlam değiştiğinde gündelik hayata bağlı kamusal yaşamın nasıl değiştiği aktarılmaya çalışılmaktadır. Buradaki amaç, seçilmiş olan iki külliyenin kullanımlarındaki, eylemler, kullanıcı profili ve insan yoğunluğu gibi faktörlerin kamusal yaşantıdaki sürekliliğe etkisini tespit etmek çevresel bağlama dayalı farklılıkları ortaya koymaktır. Özetle kamusal yaşantısı devam eden tarihe tanıklık etmiş mekânları kamusal yaşam ve gündelik hayat ekseninde okumak ve yeniden okumak, bugünün teknolojisiyle yapılacak bambaşka yeni kamusal mekânlar için ipuçları verebilmektedir. Çünkü mekânların ve kamusal yaşamdaki sürekliliğin anahtarı aslında gündelik hayatın tam merkezinde, eylemde, kullanımda, insandadır; unutulmamalıdır ki mekân insanla mevcuttur.
Collections
- Fen Bilimleri Enstitüsü [1667]