Abstract
19.yy'da, endüstri devrimi sonrası, modernleşme süreçlerinin başlamasıyla birlikte, mimarlık nesnesinin tekil ve özel varoluşu sarsılmış, küresel ölçekte seri üretim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte mimarlık geniş kitlelerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde pozisyon almıştır. Modernizm, bir taraftan geleneğin dogmatik sınırlarından özgürleşmeyi sağlarken, bir taraftan bireyi anlamın net bir şekilde yaşandığı geleneksel dünyadan kopararak, yersiz yurtsuz kılmıştır. Araştırma, bu çerçevede küresel ve yerel değerler bağlamında nitelikli mimarlık ürününü oluşturan değerleri, bireyin yaşam dünyasını yansıtan ev-mesken yapı türü üzerinden, eleştirel bölgeselciliğin öne çıkan kavramları aracılığıyla ortaya koymayı hedefler. Bu çalışmada, evin yeryüzüyle temasında kurulan kültürel, çevresel ve sosyal yapıyı eleştirel bölgeselciliğin öne çıkan kavramları aracılığıyla açıklayarak yere dair farklı yaklaşımları ortaya koymak, tipoloji, topoğrafya, tektonik kavramları ölçüt alınarak evin bağlamla kurduğu ilişkiyi irdelemek, Türkiye'deki geleneksel ve çağdaş konut mimarlığında üretilen nitelikli ev örneklerini incelemek hedeflenmektedir. Bu çerçevede varoluşumuzu konumlandıran bir yer olarak 'ev' mekânı yerel ve evrensel kodlar üzerinden incelenmiş, kültür ve doğal çevreyle kurulan yerleşme hali irdelenmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında mevcut literatürde bulunan kavram ve söylemler haritalanarak çalışmanın odak noktaları tespit edilmiştir. Bu bağlamda, seçilen mimarlar ve yapıları listelenerek, eleştirel bölgeselciliğin topoğrafya, tipoloji, tektonik form, doğal/yapay kavramları üzerinden incelenmiş, oluşturulan araştırma grupları aracılığıyla ev mekânının yerle kurdukları diyalog, yerel ve evrensel değerler arasında incelenmiştir.