Abstract
Tezimizde Türklerin kültürel birikimlerinin sonucunda oluşan ilk kutsal alanlar olarak nitelenen kaya resimlerinin ve mezarlık geleneğinin şekillenmesinde etkili olan dinler ve kültler incelenmiştir. Türk dünyasının farklı noktalarındaki kaya resimlerinin ve mezar geleneğinin maddi öğelerinden elde edilen görsel örneklerin ışığında Türklerin kutsal alanlarında tarihi bir derinlik ve kültürel bir bütünlük olduğu vurgulanmıştır. Tarihin akışını derinden etkileyen Türk boylarının göçlerinin bir sonucu kutsal alanlar olarak nitelendirdiğimiz kaya resimlerinin, kurganların, balbalların, mezar taşlarının ve türbelerin birçok farklı yerleşim yerlerine taşınması olmuştur. Yaşamın devamlılığını sağlayan öğeler, kültürel birikimler, Türk boy damgaları ve Türk runik harfli yazıtlar Gök Tanrı inancının önemli kutsal alanları olan kaya resimleri yüksek rakımlı dağ zirvelerinin özellikle doğu yönüne bakan taraflarına işlenmiştir. İlk mezarlıklar olarak nitelenecek kurganlar kaya resmi alanlarına yakın yerlerde bulunmuştur. Kurgan buluntuları arasında dağ keçisi, geyik, at, kurt, Türk boy damgalı ve Türk runik harfli yazıtlı maddi öğelerin yer alıyor olması kaya resimleriyle mezar geleneği arasındaki etkileşime işaret etmektedir. Türkler tarih boyunca birden çok dine mensup olmuşlardır; fakat kültürel hayatı etkileyen Gök Tanrı dini ve İslamiyet olmuştur. Din unsurunun yanı sıra Türklerde kutsal olarak kabul edilen Dağ, Atalar ve Ağaçlar kültleri kaya resimlerinin ve mezar geleneğinin şekillenmesinde etkili olmuştur. Kurgan ile başlayan mezar geleneği zaman içerisinde balballara, geyikli taşlara, damgalı ve yazıtlı anıt mezarlara dönüşmüştür. İslam öncesi döneme ait mezar geleneği kendine has özgünlüğünü koruyarak İslamiyet sonrasında üretilen mezar türlerinde kabir taşlarına çizilen damga, hançer-kılıç, ay yıldız, koçbaşlı taşlar, kümbetler ve türbelerde karşımıza çıkmaktadır. Tezimizde, yirmi farklı ülkeden yaklaşık seksen farklı şehirden sunulan görsel örneklerle Türk coğrafyasında İslam öncesi ve sonrası dönemlere ait olarak kutsal alanlarda yer alan mezar alanlarında bir bütünlüğün yer aldığı vurgulanmak istenmiştir.