Özet
Osmanlı Endüstrisi, Endüstri Devrimi'ne kadar esnaf teşkilatı içinde usta-çırak yöntemiyle kendi kendine yeterek varlığını sürdüren, diğer devletlerle rekabet edecek düzeyde idi. Yeni sisteme ayak uydurmak için her türlü teşebbüste bulunan devlet iradesi, makineli üretim için devletin bizzat kendisinin kurduğu fabrikalarla modern endüstri hamlesini gerçekleştirmiş oluyordu. Osmanlı endüstrisinin temelini oluşturan ve "Fabrika-i Hümayun" veya "Karhane-i Amire" adıyla anılan devlet eliyle yapılmış fabrikalar, özellikle iç pazarda ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan fabrikalardı. Osmanlı coğrafyasında, 1840 yılından itibaren bin civarında makineyle üretim yapan fabrika kurulmuştur. Bunların bir kısmı yeni kurulan fabrikalar olduğu gibi bir kısmı da var olan yapıya yeni teknoloji alet edevat ve muharrik güçle çalışan mekanizma eklenerek üretim yapan tesislerdi. 1860'lı yıllardan itibaren ise, dökme demir dikmeler, bağlantı elemanları, profilli demir kirişler ile tamamen metale dayalı yeni endüstriyel yapı modelleri ortaya çıkar. Bu yapı modelleri İstanbul'daki endüstri mimarisinde de kısa zamanda kullanılmıştır. Üretim miktarı arttıkça fabrikalar da giderek büyümeye başlamış fırınlar, buhar makineleri, elektrik güç kaynakları, bacalar mimarideki yerini almıştır. Fabrikaların inşaat teknolojisi dökme demir dikme, metal giriş ve bağlantı elemanları ile kolaylıkla genişletebiliyor ve eski yapıların yanına yeni birimler kurulabiliyordu. Sonraki süreçte özel teşebbüsün kontrolüne geçen endüstri ve endüstri yapıları, kendine has mimarisi ile İstanbul şehrini şekillendirmeye başlamıştır. Osmanlı idarecilerinin 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren daha yoğun olarak Batı'da ortaya çıkan yeni teknolojiyi yakından takip ettiği, yerli fabrika ve imalathanelerin modernizasyonunu yapmak için gerekli girişimlerde bulundukları görülür. Bu süreçte, Batı'ya karşı bir teknolojik bağımlılık söz konusu olup Batı'nın en yeni teknolojisini Osmanlı coğrafyasına getirmek için de her türlü gayret gösterilir. "İstanbul'da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapılarının Mimarisi" adlı bu çalışma, Osmanlı Döneminde Batılı anlamda endüstriyel gelişim süreci içinde İstanbul'da inşa edilip günümüze gelen ve gelemeyen yapıların tespiti, kuruluşu, mimarisi, plân, malzeme, teknik, yapı elemanları, cephe özellikleri ve süsleme bakımından değerlendirmesi, sanatsal unsurlarının Türk mimarisine ve İstanbul şehrine etki ve katkıları siyasi, ekonomik ve kültürel ortamla ilişkilendirilerek ele alınmıştır. İstanbul endüstri mimarisinde etkili olan Avrupa endüstri yapılarının tespit denemesine ek olarak maden imtiyazları hakkında da genel bir değerlendirme yapılmıştır.