Abstract
Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e geçişi içine alan, 1850-1950 yılları arasındaki süreç, Türkiye tarihinde Batılılaşma hareketleriyle, kültürel ve toplumsal alanlarda önemli yeniliklerin gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Bu dönemde Türk kitap sanatlarının hayat bulduğu kültür ortamı, eğitim kurumları ve üretim süreciyle, inişli çıkışlı ancak kesintisiz bir faaliyet halinde olmuştur. Türk kitap sanatları bu yüzyıllık dönemde geleneksel uygulama alanlarının yanı sıra, yeni eserlerle de temsil edilmiştir. Tezhipli Kuran-ı Kerim nüshaları ve dua kitapları, daha az sayıdaki resimli el yazmaları ve padişah portreleri albümleri, duvara asılmak üzere büyük boyutlu hazırlanmış hat levhaları, mimari yapıların anıtsal kitabeleri, üç boyutlu tekke levhaları, sedef, ahşap, kâğıt ve benzeri malzemelerden oyma teknikleriyle üretilmiş levhalar ve tablolar ile hattat kutuları, bu dönemin yenilikler barındıran sanat üretimleridir. Dönemin basın organlarında yayımlanan yazılardan da anlaşıldığına göre, Türk kitap sanatlarına duyulan ilgi, 19. yüzyılın ortasından itibaren giderek azalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun tasfiyesi ve Cumhuriyet'in ilân edilmesi sürecinde de kitap sanatları kısa bir süre hamisiz kalmıştır. Ancak Mısır'da yaşayan Kavalalı Ailesi'nin, Osmanlı sanatkârlarına mesenlik yapmayı sürdürmesiyle, kitap sanatları bu geçiş sürecini ayakta kalarak, atlatmayı başarmıştır. Cumhuriyet'in ilânından sonra ise, gelenekli sanat üretimi, yeniliklerle devam etmiş, Osmanlı hattatlarına ve müzehhiplerine çok iş düşmüştür. Cumhuriyet idaresi, bu kadim sanatlara gereken desteği, hem cumhurbaşkanlarının kişisel çabasıyla, hem de kurumlarıyla vermeye gayret etmiştir.