Abstract
Tersine yenileşim (reverse innovation), yerleşik yenileşim yayılım teorilerinden farklı olarak gelişmekte olan ülkelerden çıkarak gelişmiş ülkelere yayılan yenileşimleri incelemektedir. Bu tip yenileşimler, kimi özellikleri itibarı ile yıkıcı yenileşimler ile benzerlik göstermektedir. Gelişmiş ülkelerdeki genel kullanıcı kitlesinden ziyade, alım gücü ve üründen beklentileri düşük olan ihmal edilmiş kitlelere hitap edilmesi her iki yenileşim anlayışının da temelini oluşturmaktadır. Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ihmal edilmiş kullanıcı kitlesinin yoğun bir biçimde bulunması, Türkiye’nin tersine yenileşim özelinde değerlendirilmesini önemli kılmaktadır. Bu çalışmada yıkıcı yenileşim ve tersine yenileşim kavramlarından hareketle, Türkiye’nin tersine yenileşim potansiyeli ve tasarımın bu potansiyel içerisindeki rolü VOLKICAR örneği ile tartışılacaktır.
Unlike the common innovation diffusion theories, reverse innovation explores the innovations that emerge from developing countries and extend to developed countries. Such innovations are similar in some respects to disruptive innovations. Both of these innovation theories mainly rely on neglected users with low purchasing power and low expectations from the product, rather than the mainstream audience in developed countries. Turkey is among the developing countries accomodating the referred neglected users, therefore it is important to focus on the reverse innovetion concept. In this study, within the frame of disruptive innovation and innovation concepts, Turkey’s potential for reverse innovation and design’s role in this potential will be discussed through VOLKICAR example.