Abstract
Victor Pasmore her ne kadar sanat yaşamının başlarında birkaç çinko baskı ve litografi çalışması yaptıysa da grafik, yapıtları arasında ancak 1960 larda önemli bir yer kazanabildi. O zamandan beri de, tümü çağdaş resimleriyle yakın ilişkide olan çinko baskı, litografi ve özellikle serigafi çalışmalarını büyük bir verimlilikle sürdürmektedir. Ama, 60 ına kadar grafik alanına girmemiş bir sanatçıdan bekleneceği gibi, bu yapıtların ardında, ilk bakışta hiç belli olmayan, gelişmesi uzun zaman almış bir anlatım gizlidir. Bu gelişme süreci, birçok diğer sanatçınınkine göre daha olaylı ve sürprizli olmuştur. Güvenilir sanılara göre Pasmore'un sanatındaki en köklü değişiklik, 1950 lerde figüratiften soyut sanata geçmesidir. Bu değişiklik, son figüratif sergisiyle (1947) olağanüstü başarı kazanmış bir sanatçı için aşırı ve neredeyse ters bulunduysa da, sonradan sonraya, kaçınılmaz olmasa da, tamamen mantıklı bir gelişme olduğu düşünülmüştür. Pasmore, figüratif bir ressam olarak, 1930 larda, 40 larda, arkadaşlarını ve meslekdaşlarını etkileyen, harekete geçiren siyasal ve toplumbilimsel öğelerin, hatta bazılarına göre insan öğesinin dışında kalmayı başarmış, başlıca ilgi alanı resim tekniği ve geometri olmuştur.