Abstract
Eser metninin ilk bölümünde çalışmanın konusu olan ''sağaltım'' kavramına ve tarihçesine değinilmiş, tarihsel açıdan felsefe ve psikanaliz alanında nasıl ele alındığı incelenmiştir. Felsefe tarihinde katharsis terimiyle Antik Yunan'da karşılaşmaktayız. Sanat felsefesi alanında konuyu eğilen ilkçağ filozoflarından Aristoteles'in Poetika eserinde tragedyalarla tiyatronun özünün ''ruhsal arınma'' olduğu ifadesi Platon'un Devlet yapıtında kavramı kullanışıyla farklılıklar içermektedir. Alman idealizmi düşünürlerinden Hegel ve Schelling'in de katharsis kuramına yaklaşımları mevcuttur. Klasik psikanalizin temellerini inşa eden Sigmund Freud'un geliştirdiği yöntem, psikanaliz ve tedavi süreci hakkında detaylı bir bilgilendirme yapılmıştır. Klasik psikanalizin devamı olan ego psikolojisi, Adler'in geliştirdiği Bireysel Psikoloji, Jung'un Analitik Psikolojisi ve toplumsal sorunları da bakış açısına dahil eden Erich Fromm ile günümüzün önemli ekollerinden Varoluşçu psikanalizin düşünsel farklılıkları üzerinde durulmuştur. Psikanalistlerin çok önem verdiği rüyalar konusunda ekollerin yaklaşım biçimleri anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde sanatsal pratiklerin sağaltıcı bir amaçla insanlık tarihi boyunca bireyin edimlerine nasıl yansıdığı Sibirya şamanik toplulukları üzerinden değerlendirilmiştir. Geliştirilen sanatsal yaratıcılık teorileri sonrasında psikoterapide ve ruh hekimlerinin saha çalışmalarında kullandıkları sanatsal faaliyetler ve ayrıca çocuk resimlerindeki sembolik dilin fark edilmesiyle Amerika'da gelişmeye başlayan 'sanat terapisi'nin tarihçesi ve uygulama alanlarından bahsedilmiştir. Sanat tarihinden başlıca sanatçıların eserlerinden örneklerle hem bireysel hem de toplumsal yaşantıların etkilerine değinilmiştir. Eser metninin üçüncü bölümünde sanatla sağaltımı çalışmalarının merkezine alan sanatçılardan Joseph Beuys ve Anselm Kiefer'in özelinde ise yaratma edimlerinin bireysel ve toplumsal tarih boyutunda tetikleyici dinamikleri irdelenmiştir. Beuys ve Kiefer'in çalışmalarında gördüğümüz şamanik etkiler, simya bilgisi ve ezoterizm, antropozofi öğretisi ve mitolojik konulardan beslenmişlerdir. Böylece bireysel ve toplumsal travmaların sağaltımı hedef alınmıştır.