Mimar Sinan Fine Arts University Institutional Repository
DSpace@MSGSÜ digitally stores academic resources such as books, articles, dissertations, bulletins, reports, research data published directly or indirectly by Mimar Sinan Fine Arts University in international standarts, helps track the academic performance of the university, provides long term preservation for resources and makes publications available to Open Access in accordance with their copyright to increase the effect of publications.Search MSGSÜ
19. yy.'da gelişen oryantalizm akımı etkisinde Carmen operasının incelenmesi
Abstract
Oryantalizm anlam bakımından Doğu bilimidir. Oryantal Doğu'ya ait, Doğu'yu anlatan, Doğu işi, Doğu tarzı anlamında da kullanılır. Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplum ve kültürleri, dilleri ve halklarını inceleyen, batı kökenli ve merkezli alanların tümüne verilen addır. Napolyon'nun 1798'de Mısır seferiyle, Doğu Batı arasında ki çağdaş kültürel ve siyasal bakış açımıza hala egemen olan süreç başladı. Batı ülkelerinin Doğu'nun zenginliğine ve kültürel mirasına duyduğu ihtiyaç tarih boyunca sürmüştür. Edward Said'e göre oryantalizm, İngiltere, Fransa ve Doğu arasındaki özel yakınlıktan kaynaklanmaktadır. Oryantalist etki I. Dünya Savaşına kadar etkisini yitirmeye başlamıştır. Büyük bir kitleyi etkileyen bu büyüleyici coğrafya, resim sanatının yanı sıra edebiyat, müzik, opera, tiyatro, mimari ve birçok sanat dalını beraberinde etkilemiştir. Artık sanatın birçok dalında oryantalist bir hava vardır. Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçırma" (Die Entführung aus dem Serail) operası, "Mehter Marşı"ndan etkilenerek yazdığı, 11 numaralı la majör piyano sonatının (K. 331) üçüncü bölümü olan "Türk Marşı" (Rondo Alla Turca) oryantalist eserlere örnektir. Bunun yanında Antonie Galland'ın "Binbir Gece Masalları"'nı Fransızca'ya çevirmesiyle, insanların Doğu'ya olan merakı artmıştır. Müzikte 19.yy Romantizm Çağıdır. Hofmann'nın "Undine" operası (1816) müzikte romantizmin ilk örneklerindendir. Weber'in "Freischütz"'ü (1821) ilk büyük romantik yapıt kabul edilir. Berlioz'un "Fantastik Senfonisi" (1830), Mendelssohn, Chopin, Schuman'ın eserleri, Lisz'in Senfonik Şiirleri, Verdi'nin, Bizet'nin, Massenet'nin, Saint-Saens'ın operaları bu dönemin önemli eserleridir. Bu dönemin eserlerinde, dramatik anlatımdaki dramatik vurgu isteği en üst noktaya ulaşır. Batılı edebiyat Doğu dünyasında müthiş bir repertuvar bulur. Doğu'nun zenginliklerinden faydalanır. Flaubert, Goethe, Victor Hugo, Byron, Schiller 19. yy. edebiyatının önde gelen yazarlarıdır. Bu dönemde resim alanında da oryantalist etkileri görmekteyiz. Oryantalist ressamlar, portreler, hamamlar, harem gibi konuları ele almışlardır. 19. YY. başında Doğu'nun mistik yapısını fark edip resimlerine konu olarak ele alan ressamlar, tablolarına pırıl pırıl, ateşli renklerle, Doğu manzaralarını ve kültürel zenginliklerini işlediler. Önemli oryantalist ressamlardan bazıları, Lewis, Gerome, Jacobs, Eugene Deacroix olarak sayabiliriz. Oryantalizmin etkilerini birçok opera bestecisinde de görmekteyiz. Bazıları duydukları hikayelerden esinlenerek yazarken bazıları da Doğu'ya yaptıkları gezilerden ya da duydukları hikayelerden esinlenerek eserlerini yazmışlardır. Örnek olarak Rossini'nin "Maometto II", Verdi'nin "Aida" ve "Nabucco", Bizet'nin "Carmen", Saint Saens'ın "Samson et Dalila", Puccini'nin "Madam Butterfly" operası verilebilir. Son bölümde "Carmen" operasının konusu ve karakterlerin müzikal anlatımı incelenmiştir. "Carmen" operası 4 perde olarak oyanan, Bizet'nin en ünlü operalarından birisidir. Eserin öyküsü Prosper Mérimée'nin "Carmen" adlı romanından alınmıştır. Yazar, Endülüs'e yaptığı bir yolculukta, bir arkeoloğun anlattığı anı üzerine Carmen operasını yazar. Bu anıdan çok etkilenir ve bunun üzerine İspanya'ya gider. Orada çingeneler üzerine araştırmalar yapar. Topladığı bilgileri ve daha önce arkealoğun anlattığı anıyı bir hikâye haline dönüştürür. Prosper Mérimée bu romanda, Don José'nin Carmen'e olan büyük tutkulu aşkını, Carmen'i kıskançlıktan öldürdüğünü ve başından geçen olayları anlatır. Romanın ilk bölümünü, Prosper Mérimée'nin yapmış olduğu yolculukta tanıştığı arkeolog anlatıyormuş gibi okuruz. İkinci bölümde de Don José arkeoloğa başından geçenleri, Sevilla şehrinde Carmenle tanışarak ona âşık olup nasıl bir suçluya dönüştüğünü anlatır. Bizet, Prosper Mérimée'nin romanından aldığı konuyla "Carmen" operasını yazar. 3 Mart 1875 tarihinde ilk kez Paris'te oynanır. "Carmen" operasının müziği, melodileri, atmosferi, orkestrasyon parlaklığı, dönemin oryantalist etkilerini yansıtmaktadır. Boğa güreşleri marşı, ritimleri, dansları ve görselliğiyle tam bir şölen niteliği taşır. Konu, İspanya'nın Sevilla şehrinde geçer. Çingene kızın bir askere olan aşkı anlatılır. Endülüs topraklarına ait olan İspanya'nın Sevillia şehrinde geçen bu hikâyede oryantalizmin etkilieri görülmektedir.
Collections
- Güzel Sanatlar Enstitüsü [448]