Abstract
Bu çalışma, 20. yüzyılda ağırlık kazanan tını odaklı kompozisyon yaklaşımında, bestecinin genişletilmiş teknikleri ne şekilde ele aldığını, bu tekniklerin, biçimin tasarlanmasına ne derece dahil olduğunu ve yeni ses olanaklarını kullanarak nasıl bir müzikal dil yaratmaya çalıştıklarını inceler. Tezde, Anton Webern'in Sechs Bagatellen für Streichquartett (Yaylı Çalgılar Dörtlüsü için Altı Bagatel, 1911) 1. bölüm, Henry Cowell'ın Three Irish Legends (Üç İrlanda Efsanesi, 1917-1922) ve Banshee (1925), Giacinto Scelsi'nin Scelsi'nin Quattro Pezzi per Orchestra (ciascuno su una nota sola) (Tek bir nota üzerine dört parça, 1959) 1.bölüm, Luciano Berio'nun Sequenza III (1965), Krzysztof Penderecki'nin Threnody to the Victims of Hiroshima (Hiroşima Kurbanlarına Ağıt,1960), Helmut Lachenmann'ın Pression (Baskı, 1969), Salvatore Sciarrino'nun Lo Spazio Inverso (Tersine Çevrilmiş Evren, 1985) adlı yapıtları, tınının merkezde olduğu bir yöntemle analiz edilmiştir. Yapıtlarda kullanılan çalgıların/çalgı topluluklarının uyguladıkları genişletilmiş teknikler, analizlerin sonucunda bulunan bulgular çerçevesinde daha açıklayıcı bir veri oluşturmak için çeşitli sınıflandırmalar yoluyla tabloya dönüştürülmüştür. Çalışmada öncelikle 20. yüzyılın başında bestecinin yaklaşımında değişime uğrayan müzikal ses, sessizlik ve gürültü kavramları tarihsel bir çerçeve oluşturularak ele alınmış, sonraki aşamada 17. yüzyıldan başlayarak genişletilmiş tekniklerin tarihsel zemini araştırılmıştır. Çalışmanın son aşamasında, seçili yapıtlar analiz edilmiş, analizler sonucunda genişletilmiş tekniklerin biçime yönelik etkileri ile ilgili detaylı veri ve bulgulara ulaşılmıştır.