Mimar Sinan Fine Arts University Institutional Repository
DSpace@MSGSÜ digitally stores academic resources such as books, articles, dissertations, bulletins, reports, research data published directly or indirectly by Mimar Sinan Fine Arts University in international standarts, helps track the academic performance of the university, provides long term preservation for resources and makes publications available to Open Access in accordance with their copyright to increase the effect of publications.Search MSGSÜ
Müşterek bir "Sorun" olarak iklim krizi: Dayanıklılığın artırılmasında müşterekleşmiş tasarım pratiklerinin rolü
Abstract
Doğanın sunduğu temel kaynaklara bağlı yaşam döngüsü içinde toplu halde hayatta kalabilmek için kurulan kentlerin, iklim değişikliğinin etkisiyle başlamış ve güçlenerek devam edecek gelecek krizlerine karşı nasıl hayatta kalacağı sorusu disiplinler arası bir tartışma konusudur. Kaynakların kontrolsüzce tüketimi ve doğal eşiklere olan fütursuzca müdahaleleriyle insan; dünya ekosistemindeki yerinin ötesine geçerek yıkıcı bir özne olarak var oluşunu sürdürmektedir. İklim krizinin etkilerini körükleyen kolektif eylemlerin kaynağı; aynı zamanda bu etkilerle en sert şekilde yüzleşecek mücadele alanları olan kentlerdir. Bu kısır döngüyü sonlandırmak için insanların bireyden öte toplum olarak var olabildikleri kentsel müşterekleri barındıran kentler, insanların birbirlerine temas ettikleri ve ortak dertlere ortak çözümler aradıkları müzakere zeminine, yeni sosyal/mekânsal ilişki ve sistemlere ihtiyaç duymaktadır. İnsanların sorun ve ihtiyaçlarına ilişkin karar alma süreçlerine dahil olmaları, mekana ve kolektif olarak yürütülen süreçlere aidiyetlik duygularını artırarak gündelik pratiklerin dönüşümünü de tetiklemektedir. Bu iş birliği halinin iklim değişikliği karşısında umut verici yanı ise müşterek yaşama biçimleri, mekânlar ve süreçler yaratarak; zorluklara ve risklere karşı dayanıklılığı artırma potansiyelidir. Bu bağlamda; kontrolsüz kolektif eylemlerden doğan ve sürekli oluş halinde olan iklim değişikliğinin öngörülemez etkilerine karşı mücadelede; zaman aşımına uğramayan, mekanın sınırlarını aşarak toplumsal ilişkileri yeniden üreten süreçlerin tasarlanması için kent yaşamını tarifleyen normatif tasarım-planlama anlayışı ve yöntemlerinin ötesine bakmak gerekmektedir. Dolayısıyla bu çalışmanın çıkış noktası; iklim krizi, tasarım ve müşterekleştirme pratiklerinin kesişimini keşfetmektir. İklim krizi mücadelesinde karşılaşılacak sorunlar ve çatışmalara birlikte çözüm bulabilmek amacıyla, ortak kararların alınacağı ve birliktelik ruhu ile uygulanabilecek çözümlerin üretildiği platformların ve bir araya gelme mekanlarının müşterek pratiklerle üretilmesinin, kentlerin sosyo-ekolojik bağlamda dayanıklılığını artırma gücü olduğu hipotezi ekseninde çalışma şekillenmiştir. Bu çalışmada; müşterekleşmiş tasarım pratiklerinin karmaşık kent sistemlerinde nasıl okunabileceğini, insanların kolektif ruhunun ön plana çıktığında ortaya çıkan potansiyelin kentsel mekanları ve yaşamı nasıl şekillendirebileceğini; iklim değişikliğinin olası etkilerine karşı nasıl çözümleri üretebileceğini ve kentsel tasarım disiplinini ne ölçüde kapsadığı anlayabilmek için müşterekleştirme pratiklerinin görüldüğü deneyimlerin incelenmesi iyi bir başlangıç olarak görülmektedir. Tasarım ve dayanıklılık perspektifinden "Müşterekleşmiş tasarım pratikleri dayanıklılığı artırmak suretiyle iklim krizinin insan yerleşimleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilir mi?" Müşterekleşmiş tasarım pratikleri iklim krizine çözüm arayan tasarım disiplinine nasıl katkıda bulunabilir?" soruları tartışılmaktadır. Bu sorular Düzce Umut Evleri ve PLATZprojekt örneklerinde ele alınmış olup, müşterekleşmiş tasarım pratikleri kavramının çerçevesi çizilmiştir. "Müşterekleşmiş tasarım pratiği" kavramında "tasarım" sadece mekana yapılan yapısal müdahaleleri değil, aynı zamanda tabanda geliştirilen alternatif bir toplumun temellerini atan kolektif süreçlerin ve müşterekleştirme eyleminin tasarımını da kapsamaktadır. İki örneğin, kentsel mekânı dönüştürme biçimleri, zorluklarla mücadele etme ve değişime uyum sağlama becerileri ile yeni mekânsal ve sosyal ilişkiler tasarlama süreçlerine yer verilmiştir. Düzce Umut Evleri ve PLATZprojekt örneklerinin müşterekleşmiş tasarım pratikleri olarak ele alınmasının nedeni; mekanın tasarım süreci ve yönetimi konularında karar alma yetkisinin topluluğun kendisinde olması, katılımcı tasarım yöntemlerinin ve inşa süreçlerinin kolektif çabayla üretilmesi ve mekanın bütün bileşenleri ile yeni bir toplumsal pratiğin parçası haline gelmesidir. Müşterekleştirme pratiklerinin beklenmedik krizler karşısında kurduğu yeni sosyal ve mekânsal ilişki sistemleri ile ortaklaşa mekan üretme ve ortak zemin yaratma dinamikleri Düzce Umut Evleri ve PLATZprojekt örneklerinde tartışılmaktadır. Bu bileşenlere ek olarak, literatür taraması ve mülakatlar aracılığıyla topluluk üyelerinin görüşlerine de yer verilmiştir. İklim krizi sorunu, tek başına müşterekleştirme pratikleriyle çözülemeyecek kadar bütüncül bir yaklaşım gerektirmektedir. Ancak müşterekleştirme pratikleri aracılığıyla; toplulukların kaygılarını gelecekteki krizlere karşı mücadeleye dahil etmenin mümkün olup olmadığını sormak, birlikte hareket etme ve ortak zemini güçlendirme arayışı olarak değerlendirilebilir. Düzce Umut Evleri ve PLATZprojekt örnekleri, aşağıdan yukarıya ihtiyaç ve taleplerle örülen kolektif ağların ortak bir mekân ve mekânın ötesinde yeni bir toplumsallık yaratabileceğini tasarım disiplinine hatırlatan bir katkı olarak değerlendirilebilir. Bu noktada müşterekleşmiş tasarım pratikleri, yere özgü ihtiyaçların belirlenmesi ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak için siyasi baskıyı yönlendirebileceği, dayanışma ve demokrasiyi teşvik edebileceği, deneyim aktarımı yoluyla öğrenme fırsatını sağlayacağı, yenilikçi ve yaratıcı yöntemlere sahip olabileceği için iklim krizleriyle mücadelede önemli bir potansiyele sahiptir.
Collections
- Fen Bilimleri Enstitüsü [1728]