Abstract
İşlevini yitirmiş kültürel miras olarak arkeolojik mirasın, estetik değerlerine vurgu yaparak sunulması amacıyla harabe estetiği kavramı irdelenmiş ve bu doğrultuda İstanbul Tarihi Yarımada'da yorumlama ve sunum üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın amacı, kapsamı ve yönteminin belirtildiği giriş kısmının yer aldığı birinci bölümün ardından tezin ikinci bölümü harabe ve harabe estetiği kavramları felsefesi ve tarihçesi de dahil olmak üzere literatür araştırması üzerinden ortaya konulmuştur. Aynı zamanda harabenin tanımı yine literatür üzerinden yapılmıştır. Yeni harabe ve eski harabe kavramları karşılaştırması yapılarak da tezin ana çerçevesi belirlenmiştir. Bu bölümle birlikte harabelerin sunumuna yönelik alternatif bir düşünsel alt yapı ortaya konulmuştur. Üçüncü bölümde ise arkeolojik mirasa yönelik mevcut koruma yaklaşımları tarihsel süreci ile birlikte aktarılmış ardından bütüncül koruma yaklaşımlarına da değinilerek bir koruma çerçevesi çizilmiştir. Bunun ardında harabe, anıt ve değerler kavramları üzerinden bir tartışma bölümü yazılarak harabelerde birlikte ortaya çıkan ancak koruma söz konusu olduğunda birbiriyle çatışan yönleri olan tarihi ve eskilik değerlerinin karşılaştırılması ile estetik değerlerin önemi üzerinde durulmuştur. Ardından tüzükler ve diğer çeşitli kaynaklara referans verilerek mirasın sunumu ve yorumlanması konusu aktarılmıştır. Bu bölümün sonunda aktarılan literatür çerçevesinde harabe estetiği kavramı ve mevcut koruma ve sunum yaklaşımları sentezlenerek bu kavramların somut olarak alana nasıl aktarılabileceği konusunda koruma ve sunum önerileri geliştirilmiştir. Dördüncü bölümde ise ikinci bölümde yapılan konu sınırlandırması neticesinde çalışma alanının belirlenmesine yönelik kriterler ortaya konulmuştur. Aynı zamanda Tarihi Yarımada' daki harabe yapıların tespiti için Müller-Wiener 'in ''İstanbul'un Tarihsel Topografyası'' kitabından önemli ölçüde yararlanılmıştır. Tespit edilen harabeler belirlenen kriterler çerçevesinde değerlendirilerek çalışma alanının sınırları belirlenmiştir. Belirlenen alanlar önceki bölümlerde aktarılan literatür ve öneriler çerçevesinde değerlendirilmiş, sonucunda da bu alanlara yönelik bir rota önerisi geliştirilmiştir. Beşinci bölüm de ise değerlendirme ve sonuç kısmına yer verilerek çalışma alanına yönelik tespitlerin son bir değerlendirmesi yapılmıştır.