Abstract
Bu tez, melankoli kavramının çağdaş siyaset tartışmalarında nasıl bir yere konumlandığı hakkındadır. Bunu tartışabilmek adına, öncelikle melankolinin tarihsel olarak geçirdiği değişimlere bakılmıştır. Kavramın ilk defa kullanılmaya başlandığı antik dönemden günümüze kadar, melankolinin kazandığı ve kaybettiği anlamlar tezin ilk iki bölümünde incelenmiştir. İlk bölüm Aydınlanma dönemi öncesine dair kısa bir özet niteliğindedir. Burada Antikçağ, Ortaçağ, Reform/Rönesans dönemi ve Aydınlanma döneminin baskın melankoli anlayışları dönemin konu hakkındaki metinleri ışığında incelenmeye çalışılmıştır. İkinci bölüm yeni oluşan disiplinler olarak psikiyatri ve psikanalizin melankoli incelemesine ayrılmıştır. Burada hem psikiyatrinin bir tıp disiplini olarak ortaya çıktığı koşullar irdelenmiş, hem de psikiyatriden ayrı, özgün bir konuma yerleşen psikanalizin melankolinin sebeplerine dair soruşturmalarına bakılmıştır. Aynı zamanda psikanalizin melankoli incelemesinin, melankoliyi toplumsal öznenin kurulmasında etkin bir mekanizma olarak konumlandırabilmesi hasebiyle melankolinin toplumsal boyutu yine bu bölümde incelenmiştir. Üçüncü bölümse, Aydınlanma sonrası modernite eleştirisi olarak ortaya çıkan ve melankolinin bir çeşitlemesi olarak görülen romantizmin politik konumlanışıyla beraber, "sol melankoli" olarak adlandırılan mefhuma odaklanmıştır. Sol melankoli üzerine olan tartışma, Walter Benjamin, Wendy Brown, Jodi Dean ve Enzo Traverso'nun sol melankoliyi kavramsallaştırma biçimleri üzerinden yürütülmüştür.