Abstract
Nitel araştırma yöntemlerini kullanan araştırmacılar için saha çalışmasında katılımcı ile kurulan yakınlık ya da uzaklık, araştırma için toplanacak verilerin niteliğini doğrudan belirlemektedir. Bu nedenle günümüzde sıklıkla kullanılan bir süreç olarak da nitelendirilebilecek etnografi gibi araştırma yöntemlerinde araştırmacı-katılımcı yakınlığı en sık tartışılan konulardan biridir. Katılımcı ile yakınlığın olmadığı bir etnografik araştırma yürütmenin imkânsızlığı ile birlikte araştırmacı-katılımcı arasındaki sınırların etik konular göz önünde bulundurularak nasıl çizileceği önemli ve tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu çalışmada Türkçe etnografi literatüründe oldukça az ele alınan ancak bir o kadar da merak konusu olan araştırmacı-katılımcı yakınlığının imkân ve sınırlarını tartışmak ve gerçekleştirilen saha çalışmasındaki gözlem ve deneyimler ışığında değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada özellikle düşünümsellik, arkadaş yakınlığı ve diyalojik kavramlarına odaklanılmaktadır. Etnografik süreçle yürütülen saha araştırmasında oto-etnografi literatürünün tartışmalarında da faydalanarak araştırmacı-katılımcı yakınlığına ilişkin sorular çerçevesinde bir değerlendirme yapılmıştır.