Abstract
Özel motorlu araçların artışı kentsel mekân ve ulaşım çatışmasını yaratmakta ve sorunları arttırmaktadır. Ulaşım sistemlerinin uygulanmasında kent strüktürü ve görünümü değişmekte, ulaşıma ilişkin alan gereksinimi mekânı da değiştirmektedir. Yıllarca, yoğun araç trafiği ile ana taşıt yollarının kentsel doku içinde ayırıcı etkisi artmış, buna paralel olarak sadece motorlu araçların akışının hızlandırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmış ve kentsel açık alanlar insanın yaşam alanı olmaktan çıkmıştır. Ayrıca, ulaşım çözümleri kentin önemli alanlarında tarihi meydanların imajını değiştirmekte, geçmişten gelen kimlik ögelerini arka planda bırakmaktadır. Çalışma, kentsel yapı içerisinde ulaşım alanlarının yeniden tasarlanmasına ve kentsel mekân düzenlemelerinde mekânın sürdürülebilir ve dengeli dağılımına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda uluslararası çerçevede; Avrupa ve ABD’deki bazı kentlerin ana caddelerinin yaya odaklı yeniden tasarımına ilişkin deneyimler üzerine veriler toplanmıştır. Çalışmada, gözlem yolu ile edinilen deneyimlere dayalı verilerin değerlendirilmesinin yanı sıra nitel bir araştırma yöntemi olan literatür verilerinin analiz edilmesi esas alınmıştır. Ulaşımın gelişimi ve ulaşım planlama sürecinin evreleri, önemli ana aksların yaya odaklı yeniden geliştirilmesine yönelik yaklaşımlar, ulaşım alanları ve kent imajı kapsamındaki tasarım konularında literatür taraması yapılarak yazılı ve görsel kaynaklara başvurulmuştur. Sonuç olarak, seçilen dünya kentlerindeki deneyimlerin değerlendirilmesi ile kentsel mekânın tamamlayıcısı olarak ulaşım ögelerinin, mevcut kent imajını zedelemeden kamusal alan ve yaşamla bütünleşmesi ilkesinin tasarıma katkı yapacağı düşünülmektedir.