Abstract
Öznellik etiği olayların belirdiği tikel duru- mu hesaba kattığında ve oluşturduğu ilişkiler ağıyla beraber ele alındığında hakikate ulaşa- bilir. Öznelerin ilişkisel estetiği birçok ifade pratiğiyle üretilir. Mimarlık etiği olayları yorumlarken olayın virtüeli ile mimar-özne- nin olayla ilgili bilinçli ya da bilinçdışı ifade- lerini yordam olarak sorunsallaştırır. Olayın estetiğinde şeyler adlandırılır ve zihinsel imgelem olarak dile getirilirler. İmgeler akta- rım sorunsalının temelini oluştururlar. Makalede mimarların mahremiyet ve aleni- yet ilişkilerinin ürettikleri etik bilgi ve estetik imgeler tartışılmaktadır. Mimarın özneleşme- sinin “güç/iktidar olarak hakikati” ortaya çıkaran aktör, konu ya da tanık olduğu ve üzerinde uygulanan güçle uyumluluk ya da uyumsuzluk gösterdiği biçimleri vardır. Ayrıca makalede yorumun öznellik/kendilik üretimi drama, fotoğraf, sinema gibi görsel ve işitsel sanatlardaki hakikat üretme gücün- den yararlanır. Özneleşme pratiklerinin stratejik görünürlük- leri ve maskelenmiş görünmezleri mimarlık ve sanat kuramlarının etiğini ve estetik ilişki- selliğinin gerçekliklerini ortaya koymaktadır. Bu gerçeklikler Adolf Loos (1870-1933), Le Corbusier (1887-1965) ve Sou Fujimoto’nun (1971-) öznellik pratiklerinin serileştirilmiş imgeleri üzerinden yorumlanmaktadır. Çağdaş bir mimarlık imgesinin ortaya çıkı- şında mimar-öznelerin modernite ile, modern kentle ve toplumsal olanla tikel ilişkileri gerek sözcelemelerinin gerekse kendi işleri- nin sözcelerinin oluşturduğu metinsellikler- dir. Bu metinsellikler çokluk, teatrallik, olay, maske, boşluk, mesafe, adlandırma, ev, bakış, gerçek/gerçeküstü, imge, simge vb. kavramsal referans çerçevesinde ele alnırlar ve tekillikler olarak görülürler.