Abstract
Şahadet Camii'nin mimari hususiyetleri, ilk olarak A. Anhegger'in dikkatini çekmiştir (1). Bursa abidelerine ait muhtelif eserlerde bu cami üzerinde ya hiç tetkikat yapılmamış veya eski durumuna ait gayet muhtasar bilgi verilmiştir. Prof. Gabriel, caminin şimdiki durumuna ait planını ilk olarak neşretmiş ve üzerinde daha derin tetkikler yapılması lüzumunu belirtmiştir (2). A. Gabriel, caminin kıble istikametinin aşağı şehirde Orhan Camii ve Hisar'da Alaeddin Camii'inki ile aynı olduğunu tespit ederek bu keyfiyetten mülhem olarak binanın Sultan Orhan yapısı olması ihtimali üzerinde durmuş ve şu şekilde devam etmiştir: «Sonradan Şahadet Camii ismini alan Hisar Camii'nin aslında nasıl bir planı vardı? Sonradan Ulu Camii'de tatbik edilen prensiplere göre mi tertiplenmiştir? Yoksa, aşağı şehirdeki Orhan Camii gibi, T tipindeki bir plana mı bağlanıyordu? Her iki şık da müdafaa edilebilir, fakat binanın asıl planını bulmak için zemin altında sondajlar yapılması gerekmektedir».
Kazım Baykal, küçük fakat ansiklopedik eserinde (3) cami hakkında şu izahatla yetinmiştir: «... Zan edilir ki bu mescidi Orhan Gazi yaptırmış. Bir defa kitabede mescit deniyor. Mescit minbersiz olur, halbuki minberli ve büyük bir camidir. Hüdaverdigar'ın burada bir cami yaptırdığı da sabittir. Binaenaleyh burası Orhan'ın değil, Hüdaverdigar'ındır... Cami 1365'te yapılmıştır... Cami 9 kubbeli, kalın minareli iken büyük zelzelede harap olmuş, sonradan Vali Mehmet Celaleddin Paşa tarafından yenilenerek bugünkü hale getirilmiştir. Tamirin tamamen bitmesi 1308 H. (1892) dir. (9 kubbe hakkında bilginin nereden geldiği ifşa edilmemiştir. S. H. E.). K. Baysal Kuzey Doğu cephesindeki kapu üzerinde bulunan kitabeyi okumuş ve neşretmiştir
Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemelerinden ayrı basım.