Özet
Bu tezde GEEAYK (Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu) öncesinde Türkiye'de koruma düşüncesinin geçirdiği aşamalar, korumacı zihniyet ve modernite ilişkisi bağlamında irdelenmiştir. Tanzimat'tan Cumhuriyet'in ilanına, Cumhuriyet'in ilanından, imar faaliyetlerinin hız kazandığı 1930'a ve 1930'dan GEEAYK'ın kurulduğu 1951'e kadar kentsel mekândaki modernleşme hareketlerine paralel oluşan koruma olgusunun ortaya çıkartılmasına çalışılmıştır. Geleneksel ile moderni karşı karşıya getiren imar etkinlikleri karşısında Türkiye'de koruma düşüncesinin hangi dönemlerde ne şekilde kendini gösterdiği, imar planları üzerinden değerlendirilmiştir. Çıkartılan kanunlardaki bazı maddelerin ne ölçüde tarihi eserlerin kaybına sebep olduğu araştırılmış, istimlâk kararlarının hangi durumlarda geleneksel doku için tehdit oluşturduğu ortaya konmuştur. Bütüne bakıldığında Türkiye'de çoğu zaman istimlâklerle kent dokuları yok edilirken bu sürece tepki olarak eski eserlerin korunması düşüncesinin oluştuğu ve bunun da kurumsallaşma öncesi bir koruma alt yapısı yarattığı sonucuna varılmıştır.