Özet
İpekböceğinin kozasından iplik elde edilebilirliğinin tesbiti ile başlayan ipekçilik
tarihi, bizlere Çin Uygarlığını da tanıtır. Doğuda ün kan1mın Çin Uygarlığı ile batı
uygarlık1an arasında ticaret gıbi savaşlarm da başlamasına neden olur. İpeğin tarihi de
savaşlarla birlikte yazılmıştır. Batıya doğru üretiminin yayılması Çin Uygarlığı ile
tanışan kişiler vasıtasıyla olduğu gibi, bizzat Çinlilerce veya tohumlann çalmmast
yollarıyla olur. Anadolu'da Bizans döneminde başlayan üretim, ilk önceleri başarılı
olmasa da Osmanlıya kadar üretilmeye çahşı1mıştı. Orta Asya'dan tanıdığı ipekçilik
k.ültürü ile gelen Türkler, Osmanh devletinin kurulması sonrasında, Bursa merkezli
ticaret ve dokuma ile dünyada ün salmıştı. Bu nedenle, daha çok ipekböceğinden koz.a
tutma ve iplik elde etme yerini dokuma ve ticaretle uğraşma.ya bırakmıştır. Ne zaman
ki savaşlar ve hastalıklar dışarıdan hammadde gelınesini engellemiş, işte o zaman
ipekböceğinden koza tutularak iplik elde edilmesi yoğunlaşmıştır. Özellikle Yavuz
Sultan Selim döneminde İran'dan ipek gelişinin yasaklanmasıyla Anadolu haJkınm
coğrafi şartları sağlayan her yerde üretici olduğu bir dönem başlar. Avrupa'da ise,
sanayilnin gelişmesi ve 19~20 yüzyıllarda bastalıklarla baş edilememesi sonrasında,
üretimin önemli unsuru olan dut ağaçları tamamen sökülınüş, iplik üretiminden
vazgeçilerek dışarıdan hammadde teminine gidiliniştir. Bu gelişmeler, özellikle
gezginlerce önceden üretim potansiyeli keşfedilmiş ve u1aşımmda en kolay üretici olan
Osmanlıları daha çok Fransızlara hammadde üreticisi yapmıştır. Avrupalı hastalıksız
tohum elde etmiş olmasına rağmen üretime dönmemiş, ama borç batağındaki
Osmanlmm yüksek olan ipekçilik gelirlerine ve daha da fazla üretim yapmasını
sağlayarak kendi hammadde ihtiyacını temin yoluna gitmişti Daha fazla ve kaliteli
üretim ancak eğitim ile sağlanabileceği belirlenince üretici olan yerel halka eğitim
verilmesi için gerekli çalışma1an yapmaktan kaçmamış ve bir Enstitü açılması
sağlanmıştır. Ticari ve dokuma merkezinden sonra üretimde gerekli olan tilin coğrafi
koşullara sahip olan Bursa kenti artık İpekçilik eğitim merkezi de olmuştu.
İyi bir üretim için ipekböceğinin yaşayabileceği coğrafi şartlardan önce beslenmesi
için gerekli olan, yiyeceği dut yaprağının varlığı ve kalitesidir. İpekböceğinin
yaşatılabilmesi için onun yaşantısını ve ihtiyaçlarını bilmek gereklidir.