Abstract
XX. yüzyıl içinde bestelenen oratoryolar içinde, A. Adnan Saygun'un Yunus Emre (1942-43) ve Michael Tippett'in Zamanımızın Çocuğu (1939-41) oratoryoları, hümanist değerleri ön plana çıkaran dramatik gelişimleri nedeniyle özel bir yer tutarlar. II. Dünya Savaşı'nın ortaya çıktığı yıllarda bestelenen bu eserler, savaşm yarattığı korku ve bunalım ortamında, farklı kültürel ve coğrafi ortamlarda yaşayan iki bestecinin, insanlığa özgü ortak bilinç ve duyarlılık çerçevesinde, benzer düşünsel ve ruhsal tepkilere nasıl ulaştıklarını ve birbirlerine yakın bir müziksel davranış ve duyuşta nasıl buluştuklarını göstermektedir. Tezin araştırma yönteminde, her iki oratoryo, tarihsel bağlamı içinde ayrı ayrı ele alınıp oluşum süreçleri ve librettoları incelendi. "Dramatik Süreç" başlığında, içeriğe yönelik ayrıntılı bir çalışma yapılıp, konuyu belirleyen kavramların, müzik dili üzerindeki etkileri araştırıldı. Oratoryoların müzik diline ilişkin genel özellikler, "Müziksel Dil" bölümünde; yabancı müzik kültürlerinden yapılan müziksel alıntılar ve bu alıntıların genel müzik diliyle olan etkileşimleri de "Stilistik Özellikler"de ele alındı. Farklı kültürlere özgü felsefi ve ruhbilimsel kavramlar üzerine kurgulanan bu iki oratoryonun, insanlığa özgü evrensel değerler doğrultusunda oluşturulduğu ve bu olgunun, eserlerdeki dışlaştınlma koşul ve yöntemlerini ne ölçüde belirlediği saptanmaya çalışıldı. ANAHTAR KELİMELER: Gelenek, Tasavvuf, Toplu Bilinçaltı, Pentatonizm, İlâhi, Spiritual, Alıntı, Modalite.