Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorOnaran, Burak
dc.contributor.authorTaylı, Saime Ürfet Taş
dc.date.accessioned2025-09-05T12:11:54Z
dc.date.available2025-09-05T12:11:54Z
dc.date.issued2024en_US
dc.date.submitted2024-07
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/10146
dc.description.abstractBu çalışmada feministler arasındaki arkadaşlık, kişisel ve politik yönleriyle ele alınıyor. İlişkilerde değişen yakınlıklar göz önünde bulundurularak arkadaşlık ve yoldaşlık arasında ayırım yapılıyor. Feminist yoldaşlığın ilişkilerin politik yönünü yansıttığına, kişisel bir ilişki olan arkadaşlığın ise barındırdığı politikleşme potansiyeline işaret ediliyor. Arkadaşlık yazınındaki iki ana akımın izi sürülüyor: Birincisi Aristoteles’e dayanan politik arkadaşlık / yurttaş arkadaşlığı yazını ve ikincisi de modernleşme ile birlikte gelişen, kadınların arkadaşlığına da yer açan kişisel arkadaşlık yazınıdır. Jacques Derrida Politiques de l'amitié’de tarih boyunca arkadaşlığı benzerler arasında mümkün gören ve kadınları dışlayan akımları eleştirir, Friedrich Nietzsche’nin farklı olanlar arasındaki arkadaşlığı vurgulayarak bu gelenekten koptuğuna gönderme yapar. Bu tezde de Nietzsche’de arkadaşlığın agonistik niteliğinin, ayrıca hedef yönelimli olmasının feminist yoldaşlık için açıklayıcı olabileceği savunuluyor. Feministlerin tarih boyunca erkek kardeşliğin yüceltilmesi karşısında geliştirdikleri “kızkardeşlik” fikrinin feminist yoldaşlığın bir biçimi olduğuna, Osmanlı feministlerinin “haydi kızkardeşlerim” söyleminin gerisinde birlikte hareket etme hedefinin yattığına, günümüzde de benzer biçimde feministler tarafından kızkardeşliğin eylem çağrısı olarak kullanıldığına dikkat çekiliyor. Ardından tez çalışması, Türkiye’de İkinci Dalgadan günümüze feministler arasındaki arkadaşlık ve yoldaşlık ilişkilerini belirleyen iki politik yönelimin altını çiziyor. Bunlardan birincisi feminizmin “kişisel olan politiktir” özdeyişi, ikincisi de Ranciere’ci “aktif eşitlik”tir. Kişisel olanın politikleştirilmesi, feminizmde duyguların ifadesinin, ilişkiler ve kolektifler üzerindeki etkilerinin dile getirilebilmesinin önünü açar, politikaya dahil edilebileceği araçların geliştirilmesini sağlar. Ranciere’ci “aktif eşitlik” ise feministlerin gündelik hayatta yüz yüze gelinen bütün toplumsal eşitsizliklere karşın bulundukları örgütlenmelerde uygulamaya çalıştıkları, hiyerarşiden, liderlikten uzak durmaya çalışan politikaları adlandırır. Feminist örgütlenmeler bu yönleriyle toplumsal eşitsizliklere karşı mücadeleyi güçlendirirler, çünkü eşit olarak ilişki kurmanın anlamını keşfetme olanağı sunarlar ve bunu mümkün kılabilecek yeni mekanizmalar ortaya koyarlar. Feminist yoldaşlığın ve arkadaşlığın kurulduğu örgütlenmeler, İkinci Dalgadan günümüze küçük grupların, kampanyaların yanında platformları, çevrimiçi ağları kapsayan geniş bir yelpaze oluşturur. Katılımcılarının patriyarkal toplumu ve kendi yaşamlarını dönüştürme hedefleri, özel ve kamusal arasına çizilen sınırları ihlal etmeleri, fiili eşitliği hayata geçirme ve eril siyaseti yerinden etme çabaları, feminist örgütlenmeyi bir toplanma eylemi ve bu eylem etrafındaki ilişkilenme biçimleri olarak konumlandırır. Bu tanım feminist yoldaşlık ilişkilerinin çeşitliliğini de açıklanabilir kılar. Arkadaşlık gündelik hayatta sınıf, yaş, eğitim vb. açılardan benzer olanların bir araya gelme olasılığını artırırken, yoldaşlık feminist örgütlenmelerde farklı olanlara karşılaşma olanağı verir. Yoldaşlar arasında kurulan arkadaşlık yoldaşlığı derinleştirir ama yoldaşlık ve arkadaşlık bire bir örtüşmez. Arkadaşlık her zaman geride politikleştirilmemiş bir “kalıntı” bırakır. Bu kalıntı istikrarsızlığa, değişim potansiyeline, politika için yeni yollar keşfetmeye açıktır. Odak grup ve derinlemesine görüşmelerdeki katılımcı anlatılarından yola çıkarak bu tezin iddiası, feminist yoldaşlık esnek bile olsa disiplin, kolektif bir özne olmanın sorumluluğunu gerektirirken, arkadaşlığın feminist alanlarda özerklik temin ettiği ve “evde olma hissi” yarattığıdır. Bunun sonucunda feminist politikada kolektif öznelliği temsil eden yoldaşlıkla, kişisel öznelliği temsil eden arkadaşlık arasında bir tür müzakere ortaya çıkacaktır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectFeminizmen_US
dc.subjectAgonistik yoldaşlıken_US
dc.subjectKızkardeşliken_US
dc.subjectFeminist örgütlenmeen_US
dc.subjectAktif eşitliken_US
dc.titleYürürken Arkadaş Olmak: Türkiye'de feminist hareketler içindeki arkadaşlık ilişkilerinin kişisel ve politik yönleriyle incelenmesien_US
dc.title.alternativeWalking Together, Forging Friendship: Examining friendship relations within feminist movement in Turkey with their personal and political aspectsen_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Sosyoloji Anabilim Dalıen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster