Abstract
Fredric Jameson, "Büyülü Anlatılar: Tür Olarak Romans" başlıklı çalışmasında,geleneksel bir anlatı formu olan romansın modern romanda nasıl farklı şekillerdeortaya çıktığı ve dönüştüğü üzerinde durur. Burada öncelikle geleneksel anlatı türleriyleilgili çalışan Nortrop Frye, Vladimir Propp ve Lévi Strauss’un yaklaşımlarınadeğinir. Ona göre bu üç eleştirmenin yaklaşımındaki ortak özellik anlatılardakarakterleri dikkate almaları ve tanımlarını, türe dair özelikleri, karakter üzerindenyapmalarıdır. Bu tarz yaklaşımlar karaktere yabancılaşmayı engellediği, karakterineylemlerini kavramsallaştırmadığı için sorunludur. Bu sebeple Jameson, incelemeninkarakterlerle değil onların ruh halleri, bu ruh hallerinin eylemlerle birleşmesindekidurumlarla yapılmasını önerir.Bu makalede Bilge Karasu’nun Göçmüş Kediler Bahçesi’nde yer alan ve "masal"olarak adlandırdığı "Avından El Alan" masalı, Jameson’ın bu yönteminden yolaçıkarak ele alınmıştır. Karasu’nun masalında, klasik masala ait birçok unsur kendivarlıklarını devam ettirirler. Fakat bu devam ettirmede masal, arkaik birçok anlatıyagöndermeler yapan bir çağrışım alanına dönüşür. Bu çağrışımlara dil, belirli olmaktan ısrarla kaçan ifade kalıplarıyla eşlik eder. Bu şekilde masalda hem aynıanda iki masal birlikte akar hem de o masallar üzerine düşünen anlatıcının sesi,yazıya dökülür. Yazdığına doğrudan masal adını vermesi, klasik masalın unsurlarını kullanarak onu değiştiren, dönüştüren bir yapı kurması Karasu’nun masalınıkendinden önce gelen masalcıların anlatısına ekleyen bir kurgu oluşturmasını damümkün kılmıştır.
In his article "Magical Narratives: Romance as Genre" Fredric Jameson, emphasises how romance as a narrative form appears and transforms in the contemporary novel. Jameson proposes that the inquiry not only be done through the characters, but their state of minds, the spatiality of these states combined with actions. In this article, the tale of "Avından El Alan" (Eng: Prey) which is one of the twelve fables in The Garden of Departed Cats by Bilge Karasu (Org: Göçmüş Kediler Bahçesi) has been reviewed by Jameson’s method. In the tale, we come across many elements that take part in the traditional tales continue their existence. Nevertheless, the tale becomes a field of connotations of ideas. Language is accompanied by these connotations with expressions that persistently escape being too obvious. In this way, both tales flow together at the same time, and the voice of the narrator, who thinks on those tales, pours out in writing. The fact that Karasu categorizes this story as a fable, and that his creation of a structure that is changed and transformed, by using the elements of the classic fairy tale which enables him to add his fiction to the narratives of the old storytellers that came before him.