Özet
En eski çağlarından başlayarak, şiirler, destanlar, mitler ve kutsal kitaplar yoluyla insanlığın ortak hafızasına yerleşen tufan hikâyeleri, işlediği "günahlar" ya da "suçlar" yüzünden Tanrı veya Tanrılar tarafından insanoğlunun cezalandırılmasına dayalı ortak bir temayı muhafaza eder. Sembolik açıdan incelendiğinde temanın temel ekseninde suç ve ceza, ölüm ve yeniden doğuş, kaos ve kurtuluş metaforları vardır. Yeni düzenin kurulması, ancak kaotik olanın tasfiyesi ile mümkündür. Yozlaşmış bir insanlığın yaşadığı "eski dünya" sulara gömülür ve bir süre sonra suyun arındırma özelliğinden "yeni bir dünya" doğar. Bu sembolizme göre mevcut düzende yozlaşma, kargaşa ve kaos yani düzen bozukluğu olmadan tufanın varlığından söz edilemez. Dolayısıyla tufan varlık gücünü kaostan alır. Bu çalışma ile tufan öncesinin kaotik ortamı, tufanı hazırlayan yozlaşmış dünyanın ahvali, çağımızın kaosuna semboller, metaforlar ve ironiler yoluyla uyarlanmıştır. Böylece her çağa, kültüre ve inanç sistemine damgasını vuran, bilim insanlarına bir umut gemi aratan, sayısız eserle çok sayıda sanatçıya esin veren tufan hikâyesini eser çalışmamız olan çini pano tasarımında, bugünün kaosuna da atıfta bulunan sembolik bir dil ve metaforik bir uyarlamayla, üslupta ise Anadolu Selçuklu figürlü çinilerinin stilizasyon prensiplerinden hareketle sahnelemek üzere özgün bir deneme yapılmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Tufan, Metafor, Çini, Stilizasyon, Anadolu Selçuklu