Özet
Tüm teknolojik yeniliklere rağmen Türk eğitim sistemi içerisinde ders kitapları hala en önemli eğitim gereci olma özelliğini korumaktadır. Eğitim programlarının hedefleri doğrultusunda hazırlanır, içerikleri ona göre belirlenir. Tarih öğretiminin, istediği siyasal bilinci vermede ne kadar önemli olduğunun farkında olan siyasal iktidarlar, çoğu zaman tarih ders kitaplarının içeriklerini kendi politikalarına göre belirlemişlerdir. Ancak hükümetlerin, tarih eğitimi konusunda tek kaygılarının `'gelecek kuşaklara bizim anlayışımızı işleyelim'' olması bu kitapların pedagojik açıdan zayıf kalmasına yol açmıştır.1940'dan 1990'a kadar sınırlandırabileceğimiz bu süreçte ders kitaplarının şu açılardan ihmal edildiğini görüyoruz.-Görsel açıdan zayıflık-Öğrenciyi sorgulamaya araştırmaya sevk etmeyen adeta ezberci ezberci eğitimin sembolü haline gelmiş olmaları-Dilde kullandığı üslupla çağdaş değerlerden uzak oluşu-Öğrenciye ihtiyacı olduğundan çok bilgi yüklemeye çalışması-Olaylara sadece dar bir perspektifle yaklaşıp evrenselliği yakalayamaması-Tarihi konuları sadece savaşlar, zaferler ve yenilgiler boyutuyla işleyip sosyal ekonomik ve kültürel konuları görmezden gelmesi-Ötekileştirmeyi çok sık yapması, hoşgörüden uzak kalması-II. Dünya savaşı ile sınırlanan bir müfredat gereği günümüzdeki yurt ve dünya meselelerini anlamlandıramayan kuşakların yetişmesine yol açmak şeklinde sıralanabilir.Ders kitaplarımızda özellikle 1990 sonrası başlayıp 2000'lerde belirginleşen ümit verici bir değişim görülmektedir. Kredili sistemle beraber sosyal, kültürel ve ekonomik konular ağırlık kazanmış, Lise eğitiminin dört yıla çıkmasından sonra lise 3 tarih derslerinin müfredatını başlı başına kültür tarihi konuları oluşturmuştur.2006 basımı Tarih 9 ders kitapları ile beraber görsel zenginlik açısından oldukça zengin çok renkli bulmaca şeklinde sorularla öğrencinin ne öğrendiği ölçmeyi zevkli hale getiren kitaplar dönemi başlamıştır. 2008'de uygulamaya geçen Lise 4 Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi ders kitabıyla tarih konuları 2010'lara kadar uzanmış, Türk gencinin 20.yüzyılın en önemli olaylarını öğrenmeden mezun olmasının önüne geçilmiştir. Ders kitaplarındaki bu olumlu değişim, ezberlemek yerine araştıran, direk kabul etmek yerine sorgulayan, özgür düşünebilen, hoşgörülü kuşakların yetişmesine yardımcı olacaktır.