Özet
Tüm dünyada farklı kültürlerde görülen yağmur ritüelleri son derece zengin sembolikunsurlar ihtiva eder. Bu sembolik unsurlardan biri de insan kafatasıdır. Etnografik araştırmalar,suya batırıldığı takdirde insan kafatasının yağmur yağdıracağı itikadına dayanan yağmurritüellerinin en azından 19. yüzyıldan itibaren Anadolu’da mevcut olduğuna; dahası, bölgeniniç ve doğu kesimlerinde söz konusu kafanın veya kafatasının her zaman değilse de genelliklegayrimüslim mezarlıklarından alındığına işaret ediyor. Bu makalede, din, necâset ve arınmaüzerine yapılmış antropolojik çalışmalara referansla, bu halk inancını ve pratiği inceliyorum.Tartışmaya açık biçimde, "gâvur" kafatasları/kafalarının necâseti temsil ettiğini, bunlarınsuya batırılması veya atılmasının ise Tanrı’nın öfkesini yatıştırmaya yönelik bir neviarın(dır)ma pratiği olduğunu ileri sürüyorum. Son olarak, 1858’de Erzincan’da cereyan edenbir hadiseyi, üç hemşehrinin yağmur yağdırır ümidiyle bir Ortodoks Hristiyanın mezarınıaçıp çıkardıkları kafayı Fırat nehrine sarkıtmalarıyla ilgili vakayı, tarihsel bağlamı içinde elealıyorum.
Rainmaking rituals in different cultures all over the world involve rich symbolic elements, including human skulls. Ethnographic studies demonstrate that the rainmaking ritual which rests on the popular belief that human skulls possess the power of invoking rain, provided they be immersed in water is found in Anatolia at least from the 19thcentury onwards. Moreover, these studies also indicate that the human skulls or heads used in rainmaking rituals in the central and eastern parts of the region are usually but not exclusively exhumed from non-Muslims cemeteries. In this essay, I explore this popular belief and practice with particular reference to anthropological literature on religion, moral impurity, and purification. I claim that "infidel" skulls/heads arguably stand for moral impurity while immersing or throwing them in water represents an act of purification that would supposedly appease God’s wrath. Lastly, I shift my focus to an incident occurred in 1858 in Erzincan where three fellow countrymen dug up the grave of an Orthodox Christian, abstracted his head, and threw it into the Euphrates with the intent to make rain and examine this case in its historical context.