Özet
Osmanlı padişah tuğraları istiflerinin yanısıra tezyinatları ile de daima dikkat çekmişlerdir. Çoğunlukla dönemlerinin tezyini üslupları ile bezenmiş olmalarına karşılık bir çoğu dönem tezyinatının genel özellikleri ile sıkı ilişkiler içinde olmayan ancak tuğradan tuğraya aktarılarak tuğra tezyinatlarında yerleşik hale gelen bezeme biçimleri ile tezyin edilmişlerdir. Tuğra tezyinatları, yeni üslup uygulamalarına açık olmasına rağmen aynı zamanda bu tür yeniliklere temkinle yaklaşıldığı bir alandır. Tuğralar yeni üslupların ilk uygulama yeri değil ancak Türk tezhip sanatına zaten yerleşmiş bulunan tezyinî akım ve denemelerin rahatça uygulandığı bir sahadır. Böylece tuğra tezyinatları yazma eser tezyinatlarından farklı olarak; kendi mecrasında ilerleyen, küçük bir tezyinî yeniliğin sevilerek bir sonraki tuğranın tezyinatında uygulanmasıyla zenginleşen, bir çok farklı tasarım şablonlarından oluşan, ana karakterdeki bir tasarımın alt gruplara ayrılmasıyla çeşitlenen yapıda tezyinatlardır. Bu tezyinatlar ilk tezyinî tuğradan sonuncusuna dek izlendiğinde; kendisinden önceki tuğra tezyinatının yansımalarını alarak yeni bir zevk ile şekillenen, kendisinden sonraki tuğraların tezyinatlarına bu esintileri aktararak bir gelişim çizgisi halinde takip edilebilen veriler ortaya koyar. Tuğra tezyinatlarının isimlendirme ve sınıflandırmalar yapılarak incelenmesine olanak tanıyan bu veriler; özelde Türk tezhip sanatı tarihi açısından önemli ve değerli olduğu nispette sanat tarihi alanında da üzerinde fazla değerlendirme yapılmamış bir konu olmasıyla, tuğra tezyinatlarına dair gelişim çizgisinin takip edilmesini kolaylaştıracak niteliktedir.