Abstract
Bu tezin amacı lif sanatında aktivizm potansiyelini sorgulamaktır. Ağırlıklı olarak Lozan Bienallerine, Mildred Constantine ile Jack Larsen'in Wall Hangings sergisine ve Beyond Craft adlı kitabı üzerlerinde çalışılarak lif sanatının oluşumu anlatılmış, Constantine'in lif sanatının formalist tarzın hâkim olduğu sanat dünyasında kabul görülmesi için, lif sanatının aktivist potansiyelini bastırdığını ileri süren eleştirileri de incelenmiştir. İkinci bölümde 1960'lardan beri ABD'de yaşanan aktivizm konusu ve aktivist sanat ele alınmıştır. Aktivist sanat, geleneksel düzene karşı çıkan ve toplumsal kimlikte farklılığı, alternatif yaşam tarzlarını ve çevreciliği kucaklayan yeni toplumsal hareketlerin bir sonucu olarak değerlendirilir. 1960'ların ruhu, müzede sergilenen sanatçıların kültürel çeşitliliğini artırma çabasına kadar takip edilmektedir. Ayrıca bu bölümde aktivist sanatın bazı teorik temelleri ve aktivist sanata karşı çıkan bazı eleştiriler de özetlenmiştir. Üçüncü bölümde ise Fransız düşünür Jacques Ranciere'in duyulur-paylaşımı (distribution of the sensible) kavramı incelenmeye çalışılmıştır. Ona göre bir sanat eserinin siyasi gücü, sanatçıların niyetinden değil, tarihten ilham alıp farklı sanatsal ortamları veya biçimleri bir araya getirerek şimdiye kadar görünmez şeyleri görünür hale ve söylenmez şeyleri söylenebilir duruma getiren sanata ve dünyaya karşı yeni bir anlayıştan kaynaklanır. Sanata olan bu yaklaşımın ışığında üç lif sanatçısının eserleri incelenmiştir. Son bölümde Ranciere'in teorisinden yola çıkarak yaptığım üç eser sunulmuştur.