Özet
Demiryolları, sosyal ilişkiler ve kültürel yapı, çevre ve şehircilik, ekonomi, teknoloji ve politika gibi alanlarda, değişim ve dönüşümü simgeleyen endüstriyel bir gelişim olarak insanlık tarihinde yer almaktadır. Dünya savaşlarında gösterdiği etkin rolün yanı sıra sanayileşme ve kentleşme üzerinde, toplumlar arası ve toplum içi sosyo-kültürel ve bilimsel etkileşimleri artırmada önemli bir role sahiptir. Ülkemizde Kurtuluş Savaşı sırasında etkin rol alan demiryolu sistemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine ve Cumhuriyetin İlanı sürecine tanıklık etmiştir. Ülkemizin milli anı ve olaylarına şahitlik etmesi ile ortak kültürel mirasımız arasında yer almaktadır. Aynı zamanda halkın kullanımı boyunca bireysel anı ve olaylara yer sahipliği yapmıştır. Toplum ile maddi manevi bağa, tarihi, kültürel, mimari, anısal, anıtsal, sanatsal, estetik ve endüstriyel değerleri sahip olan demiryolu yapılarının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışma kapsamında incelenecek olan Bostancı-Pendik Banliyö Hattı istasyon yapılarının bir kısmının işlevsiz kaldığı bir kısmının ise özgün işlevleri dışında kullanıldıkları görülmektedir. Yapıların zamanla hasar gördükleri ve özgünlüğünü bozacak değişimlere maruz kaldıkları gözlemlenmiş olup bu değişimde işlevin rolü incelenmiştir. Söz konusu yapıların, sosyo-kültürel, çevresel, ekonomik ve ekolojik sürdürülebilirlik bağlamında korunabilmesi için yapıların kimlik özelliklerine uygun olarak kullanılmalarının ve hayata katılmalarının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple değerlerin kaybolma tehlikesine karşı sürdürülebilir bir koruma yöntemi olarak yeniden işlevlendirme kavramı çalışma içerisinde incelenmektedir. Yeniden işlevlendirme yönteminde, muhtemel kullanıcılar anket aracılığı ile işlev seçimi sürecine dahil edilmiştir. Çalışmada çevre ve yapı ölçeğindeki işlev önerisi için Kartal Tren İstasyonu ve çevresi kullanılmıştır. Bu seçimde Kartal Tren İstasyonunun günümüzde tamamen terkedilmiş olması, çevrenin katılıma istekli olması ve istasyon çevresinde yapı ile ilişkilendirilebilecek potansiyelde alan ve aksların bulunması etkili olmuştur. Bostancı-Pendik Banliyö Hattı ve istasyon yapıları, etkilendikleri çevre ile birlikte demiryolu mirası, yeniden işlevlendirme ve katılım kavramları bağlamında incelenmiş, analiz edilmiş ve değerlendirmeleri yapılmıştır. Çalışmanın sonunda sürdürülebilir korumaya yönelik işlev önerileri geliştirilmiştir.