Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
İstanbul ve göç : bir şehrin karakter değişimi : 22 Aralık 1994, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul : konferans bildirileri
Özet
Bu konferans alt başlığının bizim üniversitemiz için özel bir
anlamı var. Açıklamaya çalışayım. Yıl 1948'di. Bu kampüse kısa
pantalonlu bir orta okul öğrencisi olarak geldim.
O zamanlar Anderson Hail olarak bilinen Fen Edebiyat
Fakültesi'nden şimdiki Etiler'e kadar olan alan tam anlamı ile bir
dağbaşı idi. Mühendislik Fakültesi binası daha inşa edilmemişti. O
günkü idareciler, güvenliğimizi düşünerek, o ıssız alana gitmemizi
istemezler ve mani olmak için de gerekli önlemleri alırlardı .
Abilerimiz ise ormana ve ıssız tepelere kaçar; idarecilerimizin pek
tasvip etmedikleri faaliyetlerde bulunurlardı.
Bizler ise zaman zaman ya şimdi 4. Levent'in hemen yanı
başındaki alanda terkedilmiş olan PERİLİ KÖŞK'e veyahutta
şimdiki ULUS'un hemen yanındaki o zamanki Kız Koleji'ne (şimdiki
Robert Kolej) doğru kaçar; macera güdülerimizi tatmin etmekten
büyük bir haz duyardık.
1957 yılında mezun olduğum günlerde şimdiki Etiler
kapımızın devreye ginneye başladığını, Nisbetiye Caddesinin ise
yavaş yavaş şekillenmeye başladığını hatırlar gibiyim. 1969
yılında o zamanki Robert Koleji, yani bugünkü Boğaziçi
Üniversitesine döndüğüm zaman artık Etiler oldukça gelişmiş,
Nisbetiye Caddesi ana arter haline gelmeye başlamıştı. O günler bu
gelişmeyi pek tasvip etmememe rağmen bugünün ölçülerine göre
şimdi düşünüyorum da, oldukça düzenli bir şekilde gelişmişti.
1960'lı yıllar ise Etiler'in gelişmesini beğenmeyenleri daha da
hayretlere düşürecek gelişmelere sahne oldu. Şimdi HİSARÜSTÜ
diye bilinen semtteki gecekondulaşma hız kazanmaya başlamıştı.
Bu gecekondulaşmanın üniversitemiz için iki önemi vardı o
yıllarda:
* Sosyal bilimci hocalarımız için iyi bir laboratuvardı. Göç ve
şehirleşme olgularını araştırıyorlardı Hisarüstü'nde.
* Marksist öğrencilerimiz ise semtte oturanları devıirn.
konusunda bilinçlendirmeye çalışıyorlardı.
1992'de gör evi devir aldığım zaman artık HİSARÜSTÜ'nih
süratle eski HİSARÜSTÜ olmaktan çıkmaya başladığını gördü .
Artık gecekondular yerlerini "seçimkondu" apartmanlara terk
etmekteydiler. Eskiden göçle gelişen bu yörede şimd ,
apartmanlaşarak yasal olmayan bir rant yaratmaktaydı. •
Sizlere kuzeyimizde işlenen cinayeti tasvir etmeme pek gerek
yok:
*
*
*
*
Biribirinin dibinde seçim öncesi yangından mal kaçırır gibi
yapılmış apartmanlar,
evinin yatak odasından minarenin şerefesine elini uzatıp
geçebilmek gibi bir lüks !!!
altyapının, yolların, kaldırabileceğinin çok üstünde bir nüfus
yoğunluğu,
kalabalığın ve çağdaş olmayan bir yerleşim sisteminin neden
olabileceği sosyal bozukluklar,
* Boğaz'ın güzel köşelerinden birinde, o güzelliğe tamamen ters
orantılı, gözleri ve her türlü zevki tırmalayan bir garabet
manzumesi.
Bütün bu çirkinlik ve çarpıklıkları görüp insan zaman zaman
kendi kendini de eleştiriyor. Bizim de suçumuz var mıydı bu işte
diye düşünüyor.
Üniversite olarak, bir aydınlık yuvası olarak, biz bu gelişmeye
dur diyemez miydik? Türkiye'de pek çok kişi ve kuruluşun
yap tığ ı gibi kendi sorunlarımıza eğilip çevremizi unuttuk mu?
Gemisini kurtaran kaptan, benden sonrası tufan mı dedik?
Koca üniversitelerin çevresine büyük bir sorumluluğu
var. Üniversite çevresindeki gelişmelere bigane kalamaz ve
kalmamalı. Üniversitenin işlevi yalnız bilgiyi ve bazı becerileri
bir rutin içinde öğrencilere aktarmak değildir. Üniversite,
bilgi kadar medeniyetin, çağdaşlığın, güzelliğin, kalitenin de
kovalayıcısı olmalıdır. Bu işlev yalnız kuramda kalmamalı, çevreye ve topluma hizmet olarak dönmeli ve bu uğurda
üniversite bazı değerlerin etkin koruyucusu olmalıdır.
Bu açıdan bakıldığında Üniversitemiz Hisarüstü 'ndek.i çarpık
yapılaşmaya rağmen önemli ölçüde başarılı olmuş sayılır. 1970'li
yılların sonrasında o zamanki Rektörümüz Prof. Dr. Semih
Tezcan'ın çabalan ile Belediye yetkilileri gecekondulaşmaya karşı
uyarılmış, bu çabalar sayesinde Nafi Baba Tekkesi ve bu tekkeden
Hisar köyüne kadar uzanan ormanlık ve güzelliği ile eşsiz arazi,
Üniversitemiz kaynaklarının kullanımı ile örülen, uzun, üniversite
ile mücavir alanı çevreleyen duvar sayesinde koruma altına
alınabilmiştir. Eğer bu set çekilmemiş olsaydı herhalde Hisar Köyü
bugün herkesin gıpta ettiği tarihi niteliğini muhafaza edemezdi.
Diğer taraftan arazi korunmasında başarısız olunmasının en
güzel örneği ise İstanbul Teknik Üniversitesi'ne tahsis edilen
alanın Küçük Armutlu yerleşim bölgesine dönüşmesidir. Küçük
Armutlu da herhalde, tıpkı Hisarüstü gibi, Hisarüstü ile
Baltalimanı arasındaki bölgede plansız, programsız bir şekilde
"apartmanlaşarak" İstanbul'un çirkinleşmesine katkıda bulunacak.
Üniversitelerimizin İstanbul'un karşılaştığı göç ve çarpık
kentleşme sorunu ile yakından ilgilenmelerinin zamanı geldi ve
geçti bile. Artık pek kaybedecek vakit yok. Günümüzde işin
boyutu da çok büyümüş durumda. 1960'larda 1 milyon nüfusu
yeni aşmakta olan bir kent söz konusu idi. Bugün ise, çevresi ile
birlikte 10 milyon civarında nüfusu barındıran ve göç alarak hızla
büyümeye devam eden bir metropol söz konusu. Üniversitemiz bu
soruna eğilen bütün girişimlere destek vermek amacındadır.
Topluma karşı sorumluluğumuz böyle bir davranışı
gerektirmektedir. Bu toplantının başarıya ulaşması dileklerim ile
hepimize en derin saygı ve sevgilerimi iletirim.
Prof.Dr. Üstün Ergüder
Koleksiyonlar
- Kitaplar [259]
İlgili Öğeler
Başlık, yazar, küratör ve konuya göre gösterilen ilgili öğeler.
-
Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel temsilini Ernest Mamboury şehir rehberleri üzerinden okumak : İstanbul 1925, Ankara 1934, İstanbul 1953 rehberleri
Karaşin, Rana Dönmez (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022)Türkiye Cumhuriyeti'nin kültürel temsiliyetinin ve mimari ve kültür ürünlerinin İstanbul ve Ankara şehir rehberlerine yansımaları bu çalışma kapsamında incelenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinden itibaren ... -
Asrileşen İstanbul : 1923-1940 yılları arasında İstanbul’da güzel sanatlar ve mimarlık alanında art deco
Kayaalp, Ali (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2018)[Abstract Not Available] -
İstanbul için üretilen kentsel projelerin İstanbul kent imajına etkileri
Özkan, Öykü (2014)[Abstract Not Available]