Abstract
Stadyumlar, kütüphaneler, kiliseler, okullar, pazarlar gibi geniş kolektif mekanların tasarımıyla tanınan bir mimar olan Cesare Ligini'de ilk anım, kışkırtıcı derecede sessiz ve ironik bir şekilde kendine odaklanmış bir figürle tanıştığımdır.Belki balık tutuyordu, belki de belli bir balıkçı evinin güvertesinde, yüzü denize dönük oturuyordu.
Modaya uygun kültürel üstyapıların gerçekten yaratıcı erkeklere her zaman dayatmak istediği koşullanmayı polemik zekasıyla önleyebildiğini zaten biliyordum ve o zamanlar genç olduğum için, anladığım bu sessizlikten rahatsız olmaktan ziyade memnun olduğumu hissettim. her türlü gereksiz Çık Bilim konuşmasının ötesinde sessiz bir anlayışın işareti olarak belli basamaklarda arkasında oturması. O zaman okumak benim için anıların derinliğini doğru bir şekilde hayal etmenin aşınma ve yıpranmasından daha zordu.
Sizinle Paylaşılanlar aşmaz görevselci anlayışıyla mimar Cesare Ligini halka açık büyük yapı tasarımlarının-stadyumlar, kütüphaneler, kiliseler, pazarlar-adamıdır. Bende bıraktığı ilk izlenim kışkırtıcı suskunluğu, alaycı içe dönüklüğüyle belirlenen kişiliğidir.
Balık avlıyordu belki, belki de bir balıkçı kulübesinin önünde duran şezlonga kaykılmış denizi izliyordu. Gerçek yaratıcı kişileri koşullandırmak isteyen günceldeki ekinsel üstyapı oluşumlarının etkisinden sahip olduğu hırçın zekâsıyla kaçınmakta becerili olduğunu biliyordum. Olgunlaşmamış yaşımla, arkasındaki merdiven basamaklarında otururken algıladığım o suskunluk bana ters gelmedi, dahası hoşuma gitti. Gereksiz söyleşilerin ötesinde sözcüklere dayanmayan bir anlaşmanın göstergesi gibiydi.
Anlatım bulmaya dönük gizli,çaresiz, Sayoğun gerilim içinde onu önceleri engelleyen anıların boğuculuğu, her duygusal devinimini mantıklaştırmak tutkusunu ve sağlıklı imge yaratmak kaygısının yol açtığı yaratıcılığı anlamak o zamanlar benim için daha güçtü.Bu anlatım beklenmedik anda resimsel imgeler aracılığıyla da gerçekleşebilir.Değişken bulanıklıklar, belli belirsiz boyurlar kesin çizgilerle belirlenmiş imgelerle de etkin bir biçimde ortaya çıkabilirler.İmgeler zamanın bitim noktasına bu son simgesel perdeyi germiş olmakla sağlamış oldukları başarı duygusunu paylaşırlar.
İstanbul İtalyan Kültür Merkezi ve Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir.